Önceki gün parti grubunda genel kurul'daki toplantılara katılmayan vekillere seslenen Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın "Burada üzülerek bir şeyi söylemek istiyorum; grubumuzun maalesef Genel Kurul'da toplantılara katılmada sıkıntı yarattığını dün öğrendim. Bu beni ciddi manada üzdü. Bu millet kendi kasasından maaşı veriyor ve bu maaşla, milletvekili arkadaşlarımız bu görevi yapıyor. Genel Kurul'da eğer yoklamalarda benim milletvekili arkadaşlarım bulunmazsa bu millet hakkını sizlere helal etmez. Kim gelmediyse ben de hakkımı helal etmiyorum. Bu sıradan bir olay değil. Eğer milletvekili olmuşsan burada görevini hakkıyla yerine getireceksin. Aldığınız maaşlar haramdır, bunu da böyle bilin." şeklindeki sözleri gözleri bir kez daha TBMM’de son günlerini yaşayan milletvekillerine çevirdi.
AK Parti ilk seçime girdiği 03 kasım 2002 tarihinde parti içerisinde üç dönem kuralını getirmiş ve elden geldiği ölçüde bu kurala sadık kalmaya çalışmıştı.
Önümüzdeki mayıs ayında yapılacak olan genel seçimde AK Partiden 3 dönem milletvekilini tekrar aday yapmayacağı iyiden iyiye netleşti, Şu aşamada AK Partide 3 dönem kuralı uyarınca kaç milletvekilinin bir daha aday olamayacağını bilemiyoruz ancak sayının epey fazla olduğu muhakkak.
Sözünü ettiğimiz AK Partideki 3 dönem milletvekili olan siyasetçiler bu durumu yani bir daha aday gösterilmeyeceklerini bildiklerinden TBMM ile olan ilişkilerine olabildiğince mesafe koyduklarını hemen herkes biliyor.
Aynı durum şu an TBMM’de AK Partiden sonra en fazla milletvekiline sahip
CHP içinde söz konusu, CHP’de üç dönem kuralı bildiğimiz kadarı ile yok ancak uzun yıllardır CHP’de vekillik yapan yüzü eskimiş, Genel merkezin temposuna ayak uyduramayan vekillerinden değişeceği tüm partililer tarafından kabul ediliyor.
Aynı durum İYİ Parti,
MHP ve diğer siyasi partiler içinde geçerli, 2018 yılında yapılan seçimden daha bir yıl önce kurulan İYİ Partiden seçilen milletvekilleri daha birbirlerini tanıyamadan TBMM2de aynı sıralara oturdular, Geçen süre içerisinde görevlerini iyi yapan vekiller oldu partiyi ve partilileri yoran vekiller oldu, Bu seçimde 2018 yılındaki seçime göre çok daha fazla milletvekili kazanacağı bilinen İYİ Partide de tekrar gösterilenlerde olacak teşekkür edilenlerde.
Dolayısı ile şu sıralarda TBMM’de odalarındaki özel eşyalarını toparlayan vekil sayısının 300’ün çok çok üzerinde olduğu biliniyor, kendilerini yeni hayatlarına alıştırmaya çalışan mevcut vekillerin TBMM’ye uğramamasının gerekçesi de bu olsa gerek.
Uzun yıllar bir devlet kurumunda görev yapan üst düzey bir bürokratın emekli olduktan sonra yeni hayata adapte olmasının zorluğunu yakın çevremizden görüyoruz, Yıllar yılı kendisine çay getiren görevlinin, makam şoförünün, korumasının, özel kalem müdürünün olmadığı bir dünyaya “merhaba” demenin ne kadar zor olduğunu anlatan ve büyük boşluklara düşen tanıdıklarımızdan dinlediklerimizi kısa bir zaman sonra mevcut milletvekilleri de bire bir yaşayacaklar.
Normal şartlarda milletvekilliği yada belediye başkanlığı bir meslek değil ancak bizim ülkemizde 15 yıl belediye başkanlığı yaptıktan sonra 15 yılda milletvekilliği yapan ve 30 yılı bu şekilde geçiren çok sayıda siyasetçi var, bu durumda olanların siyasete veda etmelerinden sonra yaşadıkları travmayı nasıl atlatacakları da ayrı bir gündem maddesi.
TBMM’de görev yapan milletvekilleri mayıs ayından sonra sağında solunda bulduklarına “pehlivan tefrikası” gibi siyasette yaptıklarını anlatacaklar, onların yerine gelenler ise bir dönem için geldikleri TBMM’de çok uzun yıllar kalmanın hesabını daha ilk günden itibaren yapmaya başlayacaklar.
Ve süreç böyle devam edip gidecek.