Türkiye'nin iklim değişikliği ile mücadele ve sürdürülebilir kalkınma planları kapsamında Birleşmiş Milletler'e sunmuş olduğu 'Sıfır Atık' kararı Genel Kurulda kabul edildi. 105 ülkenin destek verdiği bu karar sonucunda bundan böyle her yıl 30 Mart günü 'Uluslararası Sıfır Atık Günü' olarak tüm dünyada kutlanacak. Böyle bir kararın alınmasından dolayı, bugün küresel çapta yaşanan israf ve atık krizine dur demek için geliştirilen Sıfır Atık Hareketi'nin öncüsü, savunucusu, olan herkese çok teşekkür ederim. Bu konuda örnek projeler yapan bir ilçede yaşıyor olmaktan çok mutluyum.
Tabii son zamanlarda daha iyi bir gelecek için çeşitli çözümler üretilmeye de başlandı. Özellikle sıfır atık ve geri dönüşüm gibi konularda geliştirilen projelerle bazı ülkeler ve yerel yönetimler, bu çözümlere destek vermeye çalışıyor. Öncelikle oldukça gündemde olan ve herkes tarafından dikkatli olunması gereken “sıfır atık” konusunu detaylı bir şekilde incelemek istiyoruz. “Sıfır atık nedir?” sorusunun cevaplamalı
Sıfır atık; israfın önlenmesini, kaynakların daha verimli kullanılmasını, meydana gelen atık miktarının azaltılmasını, etkin toplama sisteminin kurulmasını, atıkların geri dönüştürülmesini kapsayan; “atık önleme yaklaşımı” olarak tanımlanıyor. Son zamanlarda dünyanın ilgilendiği sorunlar çok daha farklı ve önemli bir yöne kaymaya başladı. İklim değişikliğine ek olarak özellikle plastik madde kullanımının artmasıyla beraber büyüyen atık sorunları tüm dünyayı ilgilendiren büyük problemler haline geldi.
Sıfır atıklı bir yaşama geçiş için öncelikle, ülkeler ve hükümetler kadar bireysel olarak da farkındalık kazanmak ve bunu bir yaşam biçimi olarak benimseyerek hem evde hem de günlük yaşamda birtakım uygulamaları hayata geçirmek gerekiyor. Öyle ki; ticari ve endüstriyel atıklar çevreye ne kadar zarar veriyorsa evsel atıklar da bir o kadar zarar veriyor. Araştırmalara göre; yılda 1.3 milyar ton olan evsel atık miktarının, 2025’te 2.2 milyar tona ulaşacağı öngörülüyor.
Ekosistemin doğal dengesinin bozulduğu günümüz koşullarında dünyanın tüm canlılar ve gelecek nesiller için daha yaşanabilir bir yer olması şart. Aksi halde gelecek dönemler için tüm canlıları büyük sorunlar bekliyor. Tüm çevre ve doğa koruma projelerinde de model ülkelerden biri olmamız, ülkemizi, çevremizi, doğamızı en güzel şekilde koruyacak, iklim değişikliğiyle mücadelemize kararlılıkla devam edeceğimiz günlerin gelmesi dileğiyle…