Sınava giren adaylara Türkçe, Matematik, Fen Bilimleri ve Sosyal Bilimlerden 40’ar soru olmak üzere toplam 160 soru sorulacak. İki buçuk saat sürecek olan sınavda adaylar 180 puan barajını geçmek yanında en yüksek puanı almak için ter dökecek. 180 puan barajını geçen adaylar 4 yıllık lisan programlarını tercih yapma hakkı kazanırken 180 puanın altında kalan adaylar 2 yıllık ön lisans programlarını tercih edecekler.
Profesyonel Öğrenci Koçu ve Rehber Öğretmen Mehmet Menekşe Yükseköğretime Geçiş Sınavı’na (YGS) sayılı günler kala, hazırlık süreci kadar sınav anında uygulanacak sınav stratejisi ve taktiklerin de sınav sonucunu doğrudan etkilediğinin altını çizdi.
“Elinizden gelenin en iyisini yapabileceğiniz düşüncesiyle sınava girin ve başlayın” diyen Menekşe, 12 Mart Pazar günü yapılacak olan YGS öncesinde ve sınav sırasında dikkat edilmesi gerekenler hakkında bilgi verdi.
Sınava girecek adayların son hafta tekrara ve uygulama yapmaya ağırlık vermeleri gerektiğinin altını çizen Menekşe, geçmiş yıllarda çıkan sınav sorularının çözülmesinin önemine vurgu yaptı. YGS’nin bilgiyi kullanma, işlem yapma, yorum gücü, analiz ve sonuç çıkarma gücünü ölçen bir sınav olduğuna dikkat çeken Menekşe temel kavram ve konuların bilinmesinin önemli olduğunu belirtti. Menekşe “Genel tekrar yapılırken dersin özelliğine göre bir yöntem izlenmeli. Örneğin biyoloji dersi, tarih, coğrafya tekrarı için mutlaka defter ve kitaptan okuma yaparak yapılmalı. Matematik gibi sayısal derslerde soru çözerek tekrar daha iyi sonuç verecektir” dedi. YGS’de okuma, hız ve zamanı doğru kullanmanın çok önemli olduğuna dikkat çeken Menekşe adayların YGS denemesi yapmalarının onları zamanı doğru kullanmalarında etkili olacağının altını çizdi.
‘Sınava hangi testten başlamalıyım’ sorusunun öğrenciden öğrenciye değişen bir konu olduğunu; öğrencilerin bu durumu deneme sınavları ile keşfedip kendilerine bir yol haritası çizmeleri gerektiğini belirten Menekşe şu görüşlere yer verdi; “Sınava başarılı olduğunuz aynı zamanda size puan getirisi fazla olan testten başlamanız, sizi hem moral verecek hem de zamanı doğru kullanmanız açısından büyük avantaj sağlayacaktır. Örneğin TM puan tercihleriyle yerleşmek isteyen bir öğrencinin Matematik ya da Türkçe testleriyle başlaması, sonra Sosyal testiyle devam ederek zaman durumuna göre Fen testiyle sınavı sonlandırması oldukça makul görünmektedir. Denemelerde nasıl bir yol izleyeceğinize karar verdiyseniz YGS’de de aynı yolu izlemelisiniz.”
Soruları doğru okumak ve anlamanın önemine dikkat çeken Menekşe, “Soru kökünde ne istendiğine dikkat edin. Olumlu-olumsuz, ulaşılır- ulaşılmaz, getirilir- getirilemez ifadelerini dikkate alın ve sizi çözüme götürecek ipuçları ve vurguların altını çizin. Soruları daha iyi anlamak adına çok fazla okuyarak zihninizi karıştırmayın ve hepsinden önemlisi sakın ola soruları kendi mantığınız ve anlayışınız çerçevesinde yorumlamayın. Böylesi bir tavır bizi çözümden ve doğru seçenekten uzaklaştıracaktır.” dedi. Menekşe birçok öğrencinin uzun soruları karmaşık ve zor olduğu düşüncesiyle çözmediğini ya da bu sorular üzerinde çok zaman harcadıklarını belirterek “Dikkatli bir okuma ve algılama ile birçok sorunun çözüm aşamaları oluşturulabilir ya da turlama tekniği yöntemiyle ikinci tura bırakılarak sınavın
bütününe zarar vermesi engellenebilir. Bu konuyla ilgili son uyarımız aynı testlerde yer alan zorluk derecesi birbirinden farklı soruların puan getirisinin aynı olması.” dedi.
YGS’de istenen sonuçları elde etmek için iyi bir taktik belirlenmesi gerektiğini kaydeden Menekşe “Turlama tekniği, normal ve kolay soruların çözülerek testlerin tamamlanması; zor ve çok zor soruların ikinci tura bırakılmasına dayanır. Teknik iyi uygulanırsa sınavın %75’e yakın kısmı, zaman doğru biçimde kullanılarak üst performansla tamamlanabilir. Ancak bu performansın cevap kâğıdına da doğru kodlanması hayati önem taşımaktadır. Bu konuda öncelikle bilgi düzeyiniz ve sorunun zorluk derecesi ne olursa olsun tüm seçenekleri okumadan ve cevaptan emin olmadan işaretleme yapmayın. Cevap kağıdına işaretleme konusunda gruplama mantığını kullanabilirsiniz. Her cevabın tek tek optiğe işaretlenmesinde dikkatiniz dağılabilir ve zaman kaybı yaşayabilirsiniz. Bunun yerine belirli sayıda ya da sayfa bitimlerinde cevapları optiğe işaretlemek hem size kısa molalar sağlayacak hem de yaşanması olası zaman kayıplarının önüne geçecektir.” şeklinde konuştu.
Öğrencilerin sınav süresince bazen ritmlerinin düştüğüne, dikkatlerinin dağılarak zorlandıkları anlar olabileceğine de dikkat çeken Menekşe, sınavı bir futbol karşılaşmasına benzeterek 90 dakika boyunca aynı performansla koşmanın mümkün olmayacağının altını çizdi. Menekşe bu tip durumlar için küçük ama yararlı ipuçları verdi:“Sınavın zeka ve kişiliğinizi değil belirli zamanlarda edindiğiniz yetenek, bilgi ve çalışma alışkanlıklarınızı ölçtüğünü hiç aklınızdan çıkarmayın. Amacınıza ulaşmak için yarışın devam ettiğini ve hiçbir şey için geç kalmadığınızı bilin. Sınav anında yorulan ve gerilen bedeninizi rahatlatmak için küçük-kısa molalar verin; özellikle testler arasındaki geçişlerde gözlerinizi dinlendirmek, duruşunuzu düzeltmek, kol-bacak kaslarınızın rahatlaması için küçük egzersizler yapmak iyi gelecektir.
Stres anındaki telaşlanma ve gerginliği gidermenin en etkili yollarından biri de doğru nefes almaktır. Burnunuzdan alarak ağzınızdan vererek tekrar edeceğiniz nefes egzersizleri bedensel ritminizi yeniden bulmanızı sağlayacaktır.”