Yaşanan deprem felaketiyle ilgili okullarında çeşitli etkinlikler ve eğitimler yaptıklarını söyleyen Bilgi Montessori Kreş-Anaokulu kurucu müdürü Nalan UZUN "ülkemizde yaşanan ve birçok ilimizde hissedilen depremde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet, yaralı tüm vatandaşlarımıza acil şifalar diliyorum. Herkes kendi yetkinlik alanıyla ilgili yardıma koştu, biz de çocuklarımıza depremi doğru şekilde nasıl anlatırız konusunda araştırmalar yaptık ve uzmanlardan eğitimler aldık.Okul öncesi dönemde (2-6) çocuklar depremin nasıl oluştuğunu tam anlayamazlar. Yıkılan binalardan, vefat eden insanlar üzerinden anlamlandırmaya çalışırlar. Çocuklara olabildiğince somut bir şekilde; ‘’Yer altındaki taşlar birbirine çarparak toprağı hareket ettiriyor.’’ denilebilir. Çocuklar çok meraklıdır. Sürekli nedeniyle ilgili sorular soracaklardır. Olabildiğince net ve kısa cevaplar verilmelidir. Bizim yanımızda güvendesin mesajını vurgulamaya özen göstermeliyiz. Güvendeyim mesajını akranları ile birlikte duyması kalıcılık açısından önemlidir. Biz de uzman psikoloğumuz ve konuyla ilgili bir çok uzmandan eğitim almış kadromuzla birlikte okulumuzda yaptığımız etkinliklerde gelişim düzeylerine göre anlatım yapmakta, çocuklarda oluşabilecek korku ve kaygının önüne geçmekteyiz.Ev ortamında ise televizyondaki haberlerden uzak tutulmalıdır. Bu durum korku ve kaygı düzeylerini arttırır. Uyku, beslenme gibi düzenleri bozabilmektedir. Egosantrik Dönemde oldukları için benmerkezcilik hakimdir. Depremin etkilerini kendi üzerinden değerlendirebilirler. Örneğin ‘’Oyuncaklarımı toplamadığım için evimiz sallandı, Yemeğimi yemedim tabaklar kırıldı.’’ Vb. Bu gibi durumlara dikkat edilmeli çok detaya inmeden duygu ve düşünceleri hakkında konuşması, oyun sırasında anlatması ya da resim çizmesi istenilebilir. Bununla beraber akranları ile birlikte olmak çocuğun psikolojik ve duygusal sağlığı için çok önemlidir. Okul ortamında bu bilgiler daha sağlıklı şekilde gözlemlenmektedir. Okulumuzda tüm öğretmenlerimiz deprem anı ve sonrası ile ilgili eğitimlerini almaya devam etmektedir"dedi.Deprem sonrası çocuklarda neler görülebilir? Nasıl yaklaşmalıyız?sorularınada açıklık getiren Uzun; "Deprem sonrasında çocuğun ilk ihtiyacı güvende olma ihtiyacıdır. Sıkıca sarılıp bizimle güvendesin mesajı verilmelidir. Bizim gibi onlarda çok korkacaklardır. Korkularını yaşamalarına izin verip olabildiğince duygularını ifade etmelerini destekleyin. Bu dönem çocuklarının değişik korkuları olabilir; şimşek, karanlık, yaratık ya da yalnız kalma korkusu. Böyle bir durum mevcutsa ‘’Korktuğunun farkındayım, şuanda güvenli bir yerdeyiz. Korkumuzu azaltmak için neler yapabiliriz sence?’’ Diye sorup kendisini ifade etmesi desteklenmelidir. Güvenli yer egzersizinin çocukları rahatlattığı ve duygu durumlarını olumlu yönde etkilediği okulumuzda yaptığımız uygulamalar sonucunda ulaşılmıştır. Bizim korkumuz ve kaygımız da çocuklara yansıyabilir. Çocuklar depremden değil bizim tepkimizden korkabilirler. Olabildiğince duygularımızı kontrol edip yaklaşmalıyız.Depremden sonra karanlıktan korkma, anneden ayrılmada zorluk, yeme içme ve uyku düzeninin bozulması gibi durumlar görülebilmektedir. İlk 4- 6 hafta içinde çok normaldir. Zamanla azalarak kaybolacaktır. Bu süreci hızlandıran faktörler ise çocuğun okul grubu içinde serbest oyun oynaması ve günlük rutinlerine dönmesi için ortam hazırlanmasıdır. Belirtiler 4-6 haftadan uzun sürüyorsa uzmana başvurulması gerekmektedir. Okulumuzda verdiğimiz destek ile bu süreci en kolay ve sağlıklı şekilde aşmaları için gerekli eğitimleri alıp ebeveynlere ve çocuklarımıza psikolojik destek vermeye devam etmekteyiz"dedi.