Muğla'nın Milas ilçesine bağlı İkizköy'deki kömür maden ocağının kapasitesi, termik santrallere kömür sağlamak için Akbelen Ormanı’nı da yutacak şekilde artırılmak isteniyor. Akbelen Ormanı’nı ve yaşam alanlarını korumak için bir araya gelen köylülerin oluşturduğu İkizköy Çevre Komitesi ise “Akbelen Ormanı’nı vermeyeceğiz” diyerek 544 gündür nöbet tutuyor. 2021 yılında Milas’ta çıkan büyük orman yangınları sonrasında, yaban hayatının sığınabileceği doğal alanların oldukça azaldığını hatırlatan Özveren, “Akbelen Ormanı, bölgedeki yaban hayatına ev sahipliği yapıyor. Burayı yok etmek demek gitgide azalan biyolojik çeşitliliğe daha da büyük bir zarar vermek anlamına geliyor. Bölgede kömür madenciliği için birçok köyün yok edildiğini de biliyoruz. Köylerle beraber kültürümüz, geleneğimiz, belleğimiz de yok oluyor. Bir köyümüzün daha yok edilmesine gönlümüz razı değil. Bir diğer çok önemli konu ise Akbelen Ormanı’nın barındırdığı zeytinliklerdir. Ancak zeytinliklerin maden faaliyetlerine açılması için geçtiğimiz yıl maden yönetmeliğinde yapılan değişiklik ve torba yasa teklifindeki bir madde ile bir kez daha gündeme gelmesi, bu tehdidin devam edeceğini gösteriyor. Ayrıca iklim krizinin bu denli şiddetlendiği ve felaketlerle hayatımızı etkilediği günümüzde, bu krize sebep olan fosil yakıt kullanımından acilen vazgeçmemiz gerekiyor. Kömür için yapılan yeni veya kapasite artışına ilişkin projeler Türkiye'nin 2053 net sıfır hedefiyle uyuşmuyor. 2021 yılında Glasgow'da yapılan COP 26 toplantısında ormanları korumak ve ormansızlaşmanın önüne geçmek için imzalanan taahhütname de düşünüldüğünde bu taahhüdün yerine getirilmesi için Akbelen'in maden tehdidinden korunması şarttır” şeklinde konuştu.