İktidarın dış politikada yaptığı ciddi yanlışları oluyor,ancak ülkemizin itibarının her şeyin üstünde olduğunu, Bu yüzden ; Saadet Partisi olarak, Avrupa’nın bu iki yüzlü tavrına karşı, Türkiye Cumhuriyeti’nin birlik ve beraberliğini dost düşman herkese göstermek adına, hem de yaşanan krizlerden dolayı bu yıl dördüncüsünü düzenlemeyi planladığımız, Avrupa Saadet Şöleni’ni iptal ettik. Hükümetin Avrupa’da artık kampanya yapmayacağını açıklaması da isabetli bir karardır. Keşke bunu oradaki Müslümanların hayatını zehir edecek adımları atmalarına fırsat vermeden önce yapsaydınız ya ! Bu kadar zarar verdikten sonra, oradaki insanları hırpalattıktan sonra, bakanlarımız onların karşısında üzücü durumlara maruz bırakmadan önce bu kararı verseydiniz..! Ayrıca hükümetin bugün Avrupa ile krizi körüklemesine karşın, 2014 yılında Almanya ile yapılan bir anlaşmayı geçen hafta Meclis’ten geçirip, dün de Resmi Gazete’de yayınlaması çelişkili ve manidardır. 6888 nolu bu anlaşmaya göre Türkiye’deki Alman Büyükelçilik veya konsolosluk mensuplarının aile fertleri, eşleri veya yakınlarının Türkiye’de ticari faaliyette, yani gelir getirici işlerde çalışabilmeleri hakkındaki 6888 nolu bu kanun, evvel gün Resmi Gazete’de onaylandı. Gerginliğin bu kadar arttığı bir dönemde bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu? Biz, Avrupa ile düşman olalım istemiyoruz. Kokuşmuş sözde değerlerini bize dayatmasına karşı Avrupa ile şahsiyetli bir dış politika geliştirilmesini istiyoruz..! BM , AB ,ABD Bize çare olmadı olamaz..! Çare, İslam Birliği, çözüm D-8’dir. SIRA Türkiye'de olmasına rağmen Türkiye ve Hükümet, D-8’in dönem başkanlığını neden almıyor??? •!• Aidatını bile ödemiyor.!!! Hem Almanya ile kriz, hem anlaşma nasıl oluyor? Hükümet, yeri gelince Erbakan Hoca’yı istediği gibi kullanıyor. Peki Erbakan Hoca’nın bu Yeni Dünyanın kuruluşu dediği D-8’e neden sırtını dönüyorlar.? İslam Birliği diye bir cümle bu arkadaşların artık kalbinde, gönlünde, dilinde neden yok?” Biz Saadet Partisi olarak hayır oyu kullanacağız ama evetçiler bizim düşmanımız değil. Bizim kardeşimiz. Çünkü biz Başkanlık Sistemine karşı değiliz, bugün getirilen sisteme karşıyız. Eğer hayır çıkarsa yeniden oturur, bu metni yeniden, kimseye olağanüstü yetki vermeyen, erkler arasında denge sağlayan bir sistemi birlikte kurarız. Önemli olan Batının değil, Türkiye olarak bizlerin ne yaptığıdır. Lafla yetinip bunu miting meydanlarında referandum malzemesi mi yapacağız yoksa milli bir mesele olarak ele alıp somut adımlar mı atacağız! Avrupa, hak ve hukuktan anlamaz, tek bildikleri menfaatleridir diyoruz. İşte gerçek yüzlerini gördünüz. O halde soruyorum. AB’ye gireceğiz diye Kıbrıs’ı pazarlık konusu yapmaktan vaz geçecek misiniz? En önemlisi D-8’leri harekete geçirecek misiniz? İşte bunu yapın bütün gücümüzle yanınızdayız. Sizinle birlikteyiz. Aksi halde biz bu tiyatroda yokuz..! Avrupa, Amerika ve İngiltere’nin son aldıkları başta THY olmak üzere Türkiye’den bu ülkelere uçuşlarda bilgisayar ve tabletlerle seyahat etmeme yasağı bu ülkelerin Türkiye’yi adeta bir terör ülkesi olarak damgalamaya başladılar..! Türkiye, teröre maruz bir ülke, terör ülkesi değil. Hükümet, bunu istikrarlı bir politika izleyemediği için anlatamıyor bile. Saadet Partisi olarak; Hükümeti, Avrupa Birliği, BM peşinde koşmak yerine D-8’lere sahip çıkmaya çağırıyoruz..! Ece'yi hayırı bırakın gerçek icraatlara bakın,iş yapın diyoruz..! Başta hükümet olmak üzere herkes, evetçiler ve hayırcılar diye kamplara ayrılmış, karşılarındakini artık dost diye değil, bu ülkenin varlığını, birliğini düşünen insanlar değil, düşmanı olarak görüyor..! Milleti bu kadar kamplaştırmanın ardından evet çıksa ne yazar, hayır çıksa ne yazar. İnsanları nasıl yeniden birleştireceksiniz? Biz Saadet olarak hayır oyu kullanacağız ama evetçiler bizim düşmanımız değil. Bizim kardeşimiz. Çünkü biz Başkanlık Sistemine karşı değiliz, bugün getirilen sisteme karşıyız. Eğer hayır çıkarsa yeniden oturur, bu metni yeniden, kimseye olağanüstü yetki vermeyen, erkler arasında denge sağlayan bir sistemi birlikte kurarız..! dedi.