ADD Merzifon Şube Başkanı Bayram Aydoğdu, kendilerinin her zaman ortak akıldan yana olduklarını ifade ederek, “Bizler hep ortak akıldan yana olduk. Ortak akıl doğruyu bulmak, birlikte farklı düşünmektir. Özgür bireyler düşünür, sorgular, yargılar, niçin, neden sorularına yanıt arar, akıl ve bilimin sentezini yapar” dedi.
Neye evet diyeceklerini bilmediklerini ancak hayır demek için çok sebeplerinin bulunduğunu söyleyen Atatürkçü Düşünce Derneği Merzifon Şube Başkanı Bayram Aydoğdu konuşmasında, “16 Nisan’da sandık başına gideceğiz. Neye evet, neye hayır diyeceğiz günlerdir tartışılıyor. Neye evet diyeceğimizi bilemiyorum ama hayır demek için bizim söyleyeceklerimiz çok. Ülkenin yıkımına, halkın uçuruma sürüklenmesini önlemek için hayır diyoruz. Çocuklarımızın, askerlerimizin savaşlarda kırılmasını engellemek için hayır diyoruz. Türkiye’nin Libya, Irak, Suriye’de yaşanan kaos ve katliamlarını önlemek için hayır demek zorundayız. Ülkemizin bir tek kişi tarafından Olağanüstü Hal, Sıkı yönetim, savaş hali vakalarının yönetilmesinin önüne geçmek için hayır diyoruz. Ne düşüneceğimize, neye inanıp, neye inanmayacağımıza, yaşam tarzımızın nasıl olacağına, olağanüstü yetkilerle donatılmış bir adamın karar vermesine hayır diyeceğiz” diye belirtti.Aydoğdu, konuşmasının devamında; “Atatürk’ün Özgürlük ve Bağımsızlık Benim Karakterimdir düşüncesinden hareketle, kişi hak ve özgürlüklerinin kısıtlanmaması, basın yayın özgürlük haklarının bir kişi tarafından tasarruf altına alınmasına dur demek için hayır diyeceğiz. İrademizi, seçme seçilme hakkımızı tek kişinin eline teslim etmemek için hayır diyoruz. Parlamento’nun, Mahkemelerin, Üniversitelerin bir kişinin keyfi yönetimine bağlanmasını önlemek için hayır demeliyiz.Başkanlık düzeni ile tüm yetkileri kendisinde toplamaya çalışan, isterse Anayasa değişikliğine gitmeden gizlice yetkilendiren ülkenin eyalet ve bölünmesinin önüne geçmek için hayır demek durumundayız. Kadın cinayetlerinin artması için değil, son bulması için hayır demek durumundayız. Gelecek nesillere ormanı, doğası, suyu ile yaşanabilir, temiz ve düzgün bir çevre bırakmak için hayır demek durumundayız.Bizler bir arada yaşamak istiyoruz. Ülkemizin bölünmek istenilmesine karşı hayır diyoruz. Bugün ihtiyacımız bir anayasa, bir rejim değişikliği değildir. Hepimizin ihtiyacı, güvenlik, huzur, iş, aş, gelecek kaygısı, yaşamdan gülerek zevk alacağımız günler için hayır demeliyiz” diye belirtti.