2010 yılında genel Başkanlığını Deniz Baykal’ın yapmış olduğu Cumhuriyet Halk Partisi’nin Anayasa Mahkemesi’ne giderek Suriye sınırlarındaki mayınlı arazilerin temizletilmesi işinin iptal edilmesinin ne kadar haklı olduğunun bir kez daha görüldüğünü ifade eden Belediye Başkanı Alp Kargı, “Bugün Suriye sınırındaki mayınlı araziler 2010 yılında temizlettirilip tarıma açılacaktı. Ne mutlu ki o günkü şartlarda Cumhuriyet Halk Partisi’nin o günkü Genel Başkanı Deniz Baykal konuyu Anayasa Mahkemesi’ne götürdü ve mayınlı arazilerin İsrail’li bir firma tarafından temizletilmesi işi iptal ettirildi. Şimdi soruyorum, eğer öyle olmasaydı, şimdi geçmeyi düşündüğümüz, tartıştığımız partili Cumhurbaşkanlığı sistemi olsaydı, verdik gitti olurmuydu, olurdu. Düşüne biliyormusunuz 800 kilometrelik arazinin tamamının mayınlardan temizlendiğini. Ülkemizin insanına gelebilecek sıkıntıları tasavvur edebiliyor musunuz? Temizlenen belli bir kısımdan geçen IŞID’i, PKK’sı zaten canımıza okudular. Şimdi devletimiz çok ciddi bir yatırımla oraya beton duvarlar örüyor. Ne kadar haklı olduğumuz 7 yıl geçmeden ortaya çıktı. Şimdi de İran sınırımızdaki mayınlı arazilerin temizlenmesi işinin yapıldığı söyleniyor. 3-3,5 milyon Afganlı’dan ilk kafilenin Van’a geldiğini basından görüyoruz” dedi.
Türkiye’de 25 milyar doların göçmenlere harcandığını ancak esnafının, işçisinin sıkıntıda olduğunu söyleyen Belediye Başkanı Alp Kargı, “Kendi ülkemin insanının sorunlarını birincil öncelik almak varken ben içerisinde her türlü istihbarat elemanlarının, her türlü terör örgütleriyle bağlantısı olanların insanlara sınırlarımızı neden güvenliksiz hale getiriyoruz, birileri bunun açıklamasını yapsınlar. Ben sokaklarımda huzurlu yaşamak istiyorum. Bunlar memleketini bırakmış gelmiş, kendi hayatlarını hiçe sayacak kadar gözü kararmış insanlar. Afganlılar, Suriyeliler’den daha tehlikeli. Birileri bana bunun hesabını versin. Bunu Belediye Başkanı olarak değil, vatandaş olarak soruyorum. Çıksın gitsinler ülkelerine. Bu ülke 25 milyar dolar göçmenlere para harcadı. Bugün esnafın, herkesin sıkıntısı var. Bizim gerçek sorunlarımız da bu. Suriyeliler’in Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığına kabul edilmesi gibi sözler ortalıkta dolaşıyor, olur olmaz. Ama nerede kaldı bu ülkenin yurttaşlarının önceliği, nerede kaldı bu ülkenin gerçek sahiplerinin öncelikleri. Bunun bir an önce gözden geçirilmesini istiyorum. Herkesin de siyaset noktasında bütün bu somut gerçekleri gözden geçirerek sandığa gitmesini temenni ediyorum” dedi.
Türk insanının doğup, büyüdüğü toprakları terketme gibi bir geleneğinin ve alışkanlığının olmadığının altını çizen Başkan Kargı, “Eğer önlemini almaz 3,5 milyon Afganlı Türkiye’ye gelirse büyük bir sıkıntı. Bugün Avrupalı bize kapıları kapatın siz bir anlamda bu göçmenlere evsahipliği yapın dedi. Neden yapayım, herkes memleketinde yaşasın. Bizim Suriyeliler gibi Afganlar gibi kendi doğduğumuz, büyüdüğümüz toprakları terketmek gibi bir alışkanlığımız, geleneğimiz yok. Farklı dünya görüşüne sahip, farklı köylerden farklı mezhepsel anlayışa sahip her eşit Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı, iş ülkesinin bağımsız bütünlüğü, refahı, bayrağı, Cumhuriyet’in temel değerleri geldiği anda derhal biraraya gelir” dedi.