İlçe Başkanı Şahin açıklamasında; "Basına yansıyanlar kadarıyla (yansımayalar hariç) Bir süredir her nedense batılılar arka arkaya aziz vatanımız Türkiye’yi ziyarete geliyorlar.8 Ocak’ta İngiliz Başbakanı Theresa May, 2 Şubat’ta Alman Başbakanı Angela Merkel, 9 Şubatta CIA Başkanı Mike Pompei .. Biz biliyoruz ki , canlı canlı izleyip gördük ki ; 1991 yılında Irak ve lideri Saddam ABD nin çok önemli müttefikiydi. Hatta İran-Irak savaşı boyunca batının askeri ve siyasi açıdan önemli ölçüde destek göreniydi..! Kürt ve şii nüfusu demir yumrukla idare ediyor, İran'la on yıl savaşıyor, hatta Halepçe katliamını dahi yapıyordu..! 1991 yılında ABD li Donald Rumsfeld Saddam'a "Kuveyt sizin hakkınızdır doğal sınırınızdır Kuveyt'e girerseniz buna kimse karşı çıkmaz" sözleriyle Saddamı kışkırtıyor Kuveyt'e saldırtıyor sonuç herkesin malumu. Bu ziyaretlerin amaçları bataklığın içine Türkiye’yi tatlı tatlı yemleye yemleye çekmekmidir. Yeni Anayasa vaadiyle milletten oy isteyen AKP, ne yazık ki yine milletin gözünü boyamakta ve algı operasyonları ile iradeleri fesada uğratmaktadır. Hele ki Saadet Partisini hayır diyecek diye CHP, HDP, FETÖ ve PKK ile eşdeğerde tutan anlayışı şiddetle kınıyoruz dedi. PARTİMİZCE YAPILAN UYARILAR DİKKATE ALINMAMIŞTIR Algı operasyonlarının oluşturulmak istenmesine dikkat çekerek, partilerince yapılan uyarıların dikkate alınmadığını belirten Şahin ÖNCELİKLE şunu belirtmek isteriz ki öyle kamuoyuna yansıtıldığı gibi darbe anayasası değişmemekte sadece bir kısım maddeler (tamamı 18 tanecik madde) değiştirilmektedir. Asıl olan Anayasanın tümden değiştirilmesi iken ve de yıllardır “Yeni Anayasa” vaadiyle milletten oy isteyen AKP, ne yazık ki yine milletin gözünü boyamakta ve algı operasyonları ile iradeleri fesada uğratmaktadır. Değişiklik öncesi partimizce yapılan uyarılar dikkate alınmamıştır. Ne yazık ki, biz böyle istiyoruz böyle geçecek denilerek olduğu gibi değişiklikleri milletin önüne sermişlerdir. Bu şekilde yapılacak bir değişiklik 2010 da yapılan değişiklikten farklı olmayacak çok geçmeden bugün değişen maddelerin yeniden değiştirilmesi istenecektir. Bizim değişiklikle alakalı çekincelerimiz şunlardır ve bu sebeplerden dolayı da referandumda 'hayır' diyeceğiz. Kuvvetler ayrılığı ilkesi olmazsa olmaz şartımızdır.Yasama yürütme ve yargı arasındaki uyum ve denge, birinin diğeri üzerinde herhangi bir hâkimiyet ya da vesayet oluşturmasına imkân vermeyecek şekilde düzenlenmeli iken buna dikkat edilmemiştir. İcranın tek elde toplandığı Cumhurbaşkanlığı Sistemi’nde istikrar en önemli avantajlardan biridir. Hükümeti kuramama ya da kurulmuş hükümetin güvenoyu ile düşürülmesi gibi kaygılar olmayacağı için güçlü bir icraat imkânı ortaya çıkacaktır. Ancak, güçlü bir Yürütme organı ile doğru orantılı olarak güçlü bir Meclis’in varlığı da olmazsa olmaz şartımızdır. Güçlü bir Meclis için, ‘Siyasi Partiler Kanunu’ndaki seçim barajları tamamen kaldırılmalıdır. Böylece, TBMM, toplumun bütün kesimlerinin temsil edildiği, gerçek manada, ‘Milli irade tecelligâhı’ olma özelliğini kazanacaktır. Yine güçlü bir Meclis için, TBMM’nin, kanun yapma, bütçeyi onaylama, değiştirerek onaylama ve denetleme hakkı mutlaka korunmalıydı” ifadelerini kullandı. CHP, HDP, FETÖ VE PKK İLE EŞDEĞERDE TUTAN ANLAYIŞI ŞİDDETLE KINIYORUZ Düzenlemeyi kim yaparsa yapsın yargı bağımsızlığının korunması gerektiğini belirten Derbentli, CHP, HDP, FETÖ ve PKK ile eşdeğerde tutulduklarını söyledi.ŞAHİN “2019’ yılında hayata geçecek olan uygulamaların bizi şimdiden germesi ve oylamaya sunulmasını da manidar buluyoruz. ACABA Türkiye’nin en büyük sorunu Anayasadaki bu değişiklikler midir? Bizce değil. Bir sıralama yapmak gerekirse Türkiye’nin en acil sorunları: Terör, İşsizlik, ekonomi, ailelerdeki çatırdama eksenli toplumsal ahlakın zedelenmesi, Suriye olarak sıralayabiliriz. Vatandaşa sorsak onların da söyleyecekleri bundan farklı olmaz sadece belki sıralamaları değişir o kadar. Dolaysıyla şu an tek sorunumuz Anayasa değişikliği gibiymiş gibi bir algı doğru değildir. Kaldı ki bu durumu hayat memat meselesi yapmak ya da hayır çıkarsa iç savaşa kadar işi götürmek ne kötü bir hezeyandır. Bu referandumda evet demek ne kadar haksa hayır demekte de o kadar haktır. Hele ki Saadet Partisini hayır diyecek diye CHP, HDP, FETÖ ve PKK ile eşdeğerde tutan anlayışı şiddetle kınıyoruz. Ve bize bu yaftalamayı yapanlara soruyoruz: Irak meselesinde dediğimiz çıkmadı mı? Suriye meselesinde dediğimiz çıkmadı mı? Ekonomi meselesinde dediğimiz çıkmadı mı? FETO meselesinde dediğimiz çıkmadı mı? Ergenekon meselesinde dediğimiz çıkmadı mı? ..."Yahu bir kez de bizi vaktinde anlayın kafanızı gözünüzü yarmadan bu kapıya gelin" sözlerimize kulak verin. Bizler ne sizin ne de milletimizin kötülüğü için laf olsun diye laf söylemeyiz. Bizler hakkı söyler sabrı tavsiye ederiz. Bunun karşılığı olarak da sizden ne makam ne mevki ne de ihale isteriz. Derdimiz adil paylaşım ve hakça bir düzendir. Elbet bir gün Hak hâkim olacak ve bu düzen değişecektir" ifadelerini kullandı.