Dr. Gökçe açıklamasında; "Kanser kelime anlamı olarak, bir organ veya dokudaki hücrelerin kontrolsüz çoğalmasıyla beliren kötü urlara denir. Genel anlamda ise vücudun çeşitli bölgelerindeki hücrelerin kontrolsüz çoğalmasıyla oluşan 100'den fazla hastalığı tanımlar. Kanserin çok çeşitli tipleri olmasına rağmen, hepsi anormal hücrelerin kontrol dışı çoğalması ile başlar.Kanser, günümüzün en önemli sağlık sorunlarındandır. Sıklığı dünyada giderek artmakta olup toplumda önemli sosyoekonomik yüke, bireylerde de maddi ve manevi kayıplara yol açmaktadır. Tedavi edilmez ise ciddi rahatsızlıklara, hatta ölüme neden olabilir. En sık ölüm nedenleri arasında birçok gelişmiş ülkede kalp-damar hastalıklarından sonra ikinci sırayı almaktadır.

Bunun yanında kanserin önemli bir kısmının önlenebilir olması, tanı ve tedavisindeki yenilikler ve olanaklarının artması, diğer hastalıkların tedavisindeki gelişmelere bağlı ortalama yaş süresinin uzaması gibi çeşitli nedenlerle önemi daha da artmakta; her gün daha çok sayıda hastaya tanı konabilmektedir.

Kanser Araştırma ve Savaş Kurumu'nun önerisi ile 1956 yılında Nisan ayının ilk haftası ülkemizde Kanser Savaş Haftası olarak kabul edilmiştir. Hafta boyunca çeşitli etkinlikler yapılmaktadır, kanserin erken tanısı ve korunma ile ilgili toplum bilgilendirilmektedir"dedi.

Kanser Önlenebildiğinide belirten Dr. Gökçe; "Kanser %90 çevresel,%10 oranında ise genetik faktörlere bağlıdır Çevresel faktörler arasında da tütün, alkol, obezite ve enfeksiyonlar ilk sıralardadır. Her geçen gün daha fazla tütün ve mamullerine, hareketsiz yaşam tarzına ve yanlış beslenme gibi önemli risk faktörlerine maruz kalmaktayız. Küresel olarak tütün kullanımı hala en önemli risk faktörüdür, her yıl 5 milyon kanser ölümünün sorumlusudur"dedi.

Erken Teşhisin Hayat Kurtarmada önemli yeri olduğunuda sözlerine ekleyen Dr. Gökçe; "Kanser türlerinin uyarılarını erken keşfetmek, bulgularını araştırmak ve ileri tetkik için hastaların sevki erken tanı ve başarılı tedavi şansını arttırdığından, erken tanı programları bütün toplumun bilgisini-farkındalığını arttırmayı hedefler.

Ülkemizde:

-40-69 yaş aralığındaki kadınlar için meme,

-50-70 yaş aralığındaki bireyler için kolon ve

-30-65 yaş aralığındaki kadınlarda rahim ağzı kanserleri için tarama programları yürütülmektedir.

Bir tarama programının başarısı için toplum tabanlı olması ve hedef nüfusun %70’ni kapsaması gerekmektedir. Sağlık Bakanlığımızın “Sağlıkta Dönüşüm Programı” ile toplum tabanlı kanser taramalarına yönelik, ülke genelinde Kanser Erken Teşhis, Tarama ve Eğitim Merkezleri (KETEM) kurulmuştur. KETEM’ler sayesinde tarama oranlarımız artmaktadır.

Bireyler de kendi vücutları hakkında bilgi sahibi olmaya, olağan dışı bir değişikliğin fark edilmesi adına teşvik edilmelidirler. Sağlık çalışanları ve bireyler erken teşhisin değeri hakkında bilgilendirilmelidir. Çünkü erken teşhis, tedavinin başarılı olması adına atılan ilk ve en önemli adımdır.

Vatandaşlarımız kanser taramalarını aile sağlığı merkezlerinde ve KETEM’de ücretsiz yaptırabilirler"dedi.