Bizim milletimiz oldum olası siyasi sohbet yapmaktan hoşlanır, yolda yürürken bir tanıdığına denk gelen kim varsa “nasılsın-iyimisin.?” faslından hemen sonra dakikalar içerisinde sayısız hükümet kurulur ,hükümet yıkılır.
Ancak birkaç kez daha belirttiğimiz gibi özellikle 2018 yılında hayata geçirilen cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi gereğince önce 85 milyon nüfus sonra da 64 milyon civarında seçmen tam ortadan ikiye bölününce nefes alan herkes bir anda “siyaset uzmanı” haline geldi.
Son dönemlerde televizyon ekranlarında yaşanılan “uzman enflasyonu” hiç birimizde akıl bırakmadı, saatler süren ve dakika da bir “Ben sizi dinledim lütfen benim sözümü kesmeyin” diye devam eden fındık kabuğunu bile doldurmayacak lakırdılar pek çoğumuzu sinir hastası yapmış durumda.
Bir tarafta şartlar ne olursa olsun her hal ve şartta iktidar tarafını tutan yorumcular diğer tarafta iktidara gelme potansiyeli olan siyasi partilerin görüşlerini kamuoyuna aktarmaya çalışan yorumcular yüzünden inanın bizde bildiğimizi unutmuyoruz.
Böyle bir noktada sokaktaki vatandaşta ister istemez gece geç saatlere kadar izlediği ve fikirleri kendisine yakın gelen yorumcuların etkisinde kalarak bulduğu ilk kişiyi yerle yeksan etmenin hesabını yapıyor.
Anlatmaya çalıştığımız hiçbir işe yaramayan tartışmalar dolayısı ile biz sokağa çıkmaktan, caddede yürümekten bile imtina ediyoruz, en fazla yürüyeceğiniz yüz metre mesafedeki alanda bile “merhaba” diyen onlarda tanıdık nefes bile almadan bizi etkilemeye, ikna etmeye çalışıyor.
Lafın peşinden koşmaya bu kadar meraklı başka bir ülke olup olmadığını biz bilmiyoruz ancak laf söyleme sanatının en fazla prim yaptığı ülkelerin başında geldiğimizi de pek çok kesim tartışmasız kabul edecektir.
Pek çok kez yine bu sütunlarda belirtmiştik, yaşam standardı üst noktalarda olan ülkelerde siyaset bu kadar konuşulmaz, siyasetçi bu kadar el üstünde tutulmaz, O ülkelerde “liyakat” dediğimiz hak edilmiş makamlara sonuna kadar hak edenler geldiği için oradakilerin siyasete ihtiyacı da bulunmaz.
Bu kadar uzman enflasyonunun yaşandığı bir ülkede iş seviyeli bir söylemle tamamlanmadığından iş biranda kavgaya dönüşüyor bir bakıyorsunuz hayatını kaybeden, yaralanan , canı yanan bir sürü insan.
Siyaset yapanların daha mutedil olması toplumu tam ortadan ikiye bölen söylemlerden kaçınılması sözünü ettiğimiz bu her konuda fikri olan uzmanlarında kısa bir zaman içerisinde sahadan çekilmesine vesile olacaktır.
Aksi takdirde sabahlara kadar boş konuşan bu “sözde uzman kadrosu” hiç kimsede sinir sistemi bırakmayacak.