Sıtkı Hoca Çeşmesi I ve II yazılarıma e-posta üzerinden soru soran ve isminin yazılmasını istemeyen hemşerilerime ayrıca teşekkür ediyorum. Sıtkı Hoca Çeşmesi yazımın ilkini çeşmenin Belediye binamızın önünden sökülüp Ortaklar İş Hanı önüne (LCW önüne) getirildiğinde bize haber verilme nezaketi dahi gösterilmeden yapılan işten dolayı feveranımı dile getiren yazıyı ilçemizdeki başka bir yerel gazetemizde 03 Mart 2016 tarihinde yazmıştım, ama bu seneki kadar dile getirememiştim. Geçen seneki yazımın ikinci bölümünü de aynı gazetemiz tarafından uzun süre gazetelerinde yazım için yer olmadığı gerekçesiyle yayınlatamamıştım. Şimdi ‘Sıtkı Hoca Çeşmesi’ yazımızı Merzifon Olay gazetemizin bana istediğim gün yayınlayabileceklerini söylemeleri üzerine daha geniş olarak okuyucularımıza sunmak üzere iki bölüm halinde yazdım. Merzifon Olay gazetemizde yardımlarından ötürü ayrıca teşekkür ederim. Amacım Sıtkı Hocayı tanıtmak, onun yaptırdığı çeşmeyi anlatmak ve geçen on yıl boyunca belediye binamız önünde halkımıza sıcak yaz günlerinde kana kana su içmelerini, mübarek ramazan ayı boyunca ellerini, yüzlerini yıkayarak serinlemeleri bizler için bir mutluluktu. Bize bu hizmeti sunmuş olan eski Belediye Başkanımız Sn. M. Kadri Aydınlı’ ya tekrar teşekkür ederim. Şimdi de Çeşmemiz aşağıda LCW önünde, arkasına bardakta mısır satıcılarının arabalarına kendisini siper etmiş, su oluğunun içerisinde ateş yakılmış, çeşmenin ön yüzü isten kararmış, çeşmesi de kirlenmiştir. Bana çeşmeyi şu anki yerinde çok iyi bakarlar diyen kişilerin çeşmenin durumunu görmelerini isterim. Amacım kimseyi kötülemek, karalamak değil sadece böyle tarihi çeşmenin güzel kullanılmasını sağlamak, özelliklerini anlatmak, yaptıran kişi hakkında bilgi vermektir.!Şu an sizler çok haklısınız, okuma özürlü bir millet olduk çıktık.! Okuma yazma oranımız yüksek olabilir. Okuyup bilgilenmek yerine başkalarının bizi kandırmalarına ‘’Kandırıldık’’ diye serzenişte bulunmalarına, aslında kendimizin ne kadar zavallı duruma düştüğümüzü göstermeye sergilemeye, başarısızlığımızı mağduriyete dökmeyi bir başarı olarak görmeye başladık.! Oysa olaylardan bir adım geri çıkarak yaşanan mağduriyete bakarsak hatanın tamamen nerede olduğu gözükecektir.!Rabbim insanlara (kullarına) akıl ve fikir vermiştir. Ve ilk emri ’’OKU’’ olmuştur. İnsanoğlu bu akıl ve fikri kendi hür iradesi ile kullanmayıp veya kullanamayıp başkasına vererek, o başkasının kölesi olmayı kendisine bir başarı, güç, kraldan çok kralcı olmayı bir meziyet saymıştır. Şükürler olsun ki rabbim verdiği bu aklı ve fikri bize iyi yolda kullanmayı da nasip etsin. Doğrularla beraber eylesin. Yalancılardan, riyakarlardan, kul hakkı yiyenlerden, günün adamı olanlardan, şarlatanlardan bizleri korusun…!