“Merzifon ovasına 300 deyiş, Duvaz-ı İmam bıraktım” diyen Sefil Ali’yi bölge aşıkları arasında saymak için gerekli bir sebeptir.
1847-1907 Çorum ili Sungurlu ilçesinin, sonradan Boğazkale’ye bağlanan Yazır köyü doğumlu Sefil Ali, yurt çapında saygınlık kazanmış ve halk müziği arşivinde önemli derecede yer tutmaktadır.
Doğu tekniği ve derinliği olan eserleriyle ustalığı kabul görülen Sefil Ali’nin bölge aşıkları ile olan dostluğu ve muhabbetinin aşıklarımıza, zakirlerimize öğreti anlamında katkısı olduğu muhakkaktır.
Sefil Ali, uzun yıllar Hacı Bektaş Tekkesi’ nde hizmet etti. Bu hizmeti ve özellikle Orta Anadolu’da gezerek geleneği temsil etme hizmetinden dolayı adı Anadolu’da bilinir oldu. Sefil Ali’nin eserlerinin başka aşıkların eserleriyle karıştığı düşüncesi olabildiğince yaygındır. Konuya ehil araştırmacıların Sefil Ali’ye ait olan eserleri belirleyebildiklerine tanıklık edilmektedir.
Sefil Ali ile ilgili Mehmet Çevik ve Ali Cem Akbulut’un titizlikle araştırma yaptıkları bilinmektedirler.
Edebi olarak geleneğin hem devamı hem de ustası konumunda olan Sefil Ali’nin eserlerinin besteciler tarafından incelenmesi ve bestelenmesi arşive zenginlik katacağı inancıyla büyük ustaya saygı ve rahmet diliyorum.
Ben yârimi gördüm aşk pazarında
Cihan yârin bir teline az gelir
Cümle alem olsa ahu zarında
Yine yârin bir teline az gelir.
Mısır ülkesine etseler sultan
Deseler ki senin olsun şu cihan
Yüz bin deve yükü cevahir ver can
Yine yârin bir teline az gelir.
Yüz bin Arap, yüz bin hem Acem kızı
Yüz bin huri olsa mahitap yüzü
Versen Gürcistan’ı, versen Tiflis’i
Yine yârin bir teline az gelir.
İstanbul şehiri ve saltanatı
Yüz bin Arap, yüz bin küheylan atı
Şu dünyanın tacı, tahtı, devleti
Yine yârin bir teline az gelir.
Sefil Ali’m bir yar sevdim cihanda
Emsali bulunmaz kevn-ü mekanda
Yüz bin aşık methin etse zebanda
Yine yârin bir teline az gelir.