Toplumların sahip olduğu kültürel yapı zaman içerisinde ekonomik, politik, sosyal ve teknolojik faktörlerden dolayı değişime uğruyor. Yetişkin kuşakların zaman içerisinde değişime uğrayan kültürel yapının unsurlarını yeni kuşaklar kadar kabul etmede istekli davranmamaları, kuşakların birbirlerini anlayamamalarını, görüş, düşünce ve kanaatlerinde birtakım farklılıkların oluşmasını beraberinde getiriyor. Bunun da ötesinde her kuşağın içerisinde bulunduğu dönemin şartlarına göre farklı olanaklara sahip olması, zaman içerisinde bireylerin farklı olanaklarla yetişmesine neden oluyor

X, Y, Z kuşakları son dönemlerde dilimize yerleşen  kavramlar arasında yer alıyor. Dünya genelinde var olan genç kuşakların adlandırması için kullanılan bu kavramlar genellikle farklı yaşlardaki kişilerin gruplandırmak için kullanılan kuşakları sadece rakamlar ve tarih aralıkları olarak değerlendirmek doğru bir betimleme olmaz. Aynı zamanda o kuşakları oluşturan topluluğun düşüncelerini deneyimlerini sınıflandırmak için de kullanılıyor. Çünkü her kuşak olayları kendi bakış açısına göre değerlendiriyor.

 X kuşağı, 1965 ve 1980 yılları arasında doğan insanların sınıflandırılması için kullanılan tanım… En yaşlısı 56 en genci ise 41 yaşında.

 Y Kuşağı ya da bilinen diğer adı ile Y Jenerasyonu, 1981 ve 1995 yılları arasında doğan kişileri sınıflandırmak için kullanılan kavram. Milenyum çağının başlangıcında yetişkin durumuna geldikleri için Y kuşağına Milenyum kuşağı adı da verilirken

Z kuşağı ya da bilinen adıyla Z jenerasyonu 1995 ve 2010 yılları arasında doğan gençleri kapsayan kuşağı temsil ediyor

X kuşağı döneminde eğitim, sağlık ve teknoloji olanaklarında iyileşmelerin olduğu görülüyor; Y kuşağı ise her yönden gelişme gösteren bir dünyanın daha rahat şartlarında dünyaya gelmenin rahatlığıyla teknoloji dostu, bireysel, rahat ve küreselleşmeye başlayan dünyanın çocukları olarak adlandırılıyor. Y kuşağı akabinde dünyaya gelen Z kuşakları ise dijital kuşaklar olarak adlandırılıyor teknoloji dostu olmalarının ötesinde, teknolojik, bireysel, zor beğenen, küresel dünya vatandaşları olmaları yönüyle dikkat çekiyor…

 Unutulmamalı “Ne kadar çok kuşak varsa o kadar zenginiz. Hepsine ihtiyacımız var.” Önümüzde yuvarlanıp giden neslin, dünyaya bakış açıları ve mevcut donanımları karşısında oluşturdukları özelliklere genel bir bakış ile şekillenen nesiller bu bilgileri edinmek ya da yeni neslin demek istediğini daha iyi kavramak gerekiyor Çünkü iletişimin kanlı canlı olanını tükettiğimiz bu çağlarda, aile birliğinin, çocuklarla olan iletişimin sağlıklı olabilmesi her iki taraf adına zamanı ve zamanın getirilerini anlamakla mümkün artık.

Dünyadaki en sancılı dönemlerin sonrasında ve aynı zamanda kendi döneminin acı savaşlarını, darbelerini, soğuk savaşlarını yaşamış olan grubun tecrübelerini ; otorite ve kural tanımazlığın hat safhada, istedikleri doğrultusunda direnişleri kırılamaz yapıda ve haklılıkları konusunda, grup halinde hareket etmek sorgusuz sualsiz katılacakları eylemler arasında ilk sırada olan z kuşağı olarak adlandırıan nesle aktarması çok kolay değil. Ama sağlıklı bir  nesil aktarımı için şart

2300+  yıl önce M.Ö. 350 yılında Aristotales tarafından söylenmiş  cümleyi referans alırsak, toplumun çok da yeni sayılmayacak bir problemi bu..

 “Bugünlerde gençler kontrolden çıkmış durumda. Kaba bir şekilde yemek yiyorlar, yetişkinlere karşı saygısızlar, ebeveynlerine karşı çıkıyorlar ve öğretmenlerini sinirlendiriyorlar…”

Sevgiyle kalın