Son yıllarda alışveriş ihtiyacı belirleyip satın alma davranışı yerine trend döngülerindeki değişim hızı artmış, üretimi etkilenmiş, beraberinde doğaya ve hayvanlara zarar veren, işçileri sömüren ve tasarımcıları hak kaybına uğratan bir düzen gelmiştir. Hızlı moda, dönemsel olarak değişen trendlere bağlı olarak “popüler” olan giyim ürünlerinin ihtiyaç gözetmeksizin sunulması ve tüketiciler tarafından bu doğrultuda satın alınması anlamına geliyor.
. Kıyafetlerin üretimi için gereken yün ve derilerin tedarik süreçleri, dokunması ve satışı daha fazla emek ve zaman gerektiriyordu. İnsanlar çoğunlukla ellerindekileri yenilemek için mevsim geçişlerinde ihtiyaçlarına yönelik alışveriş yapıyorlardı. Günümüzde ise hızlı moda markaları ‘’mikro sezon’’ olarak adlandırdığımız koleksiyonlarını her hafta çıkarıyorlar ve bu da aynı üretim aşamalarından geçen kısa ömürlü ürünler için yılda 52 kere su, ham madde ve elektrik israfı anlamına geliyor.
Sanayi devrimi ile değişen üretim şekli, hızın artması tedarik zincirlerini de etkiledi. Üreticiler yalnızca kazanç sağlamak için ‘’daha fazla ve daha hızlı’’ üretim yapmaya başladılar. Bunun sonucunda üretilen kıyafetlerin kalitesi düşmeye başladı ve bu da beraberinde tüketicinin yeniden alışveriş yapmasını gerektiren döngüyü doğurdu. Zincirdeki bu ‘’aciliyet’’ ürünlerin daha ucuza üretilip daha ucuza satıldığı ve tüketicilerin de daha kısa aralıklar alışveriş yaptığı ‘’Fast Fashion’’ yani hızlı moda akımını oluşturdu.
Modanın hız kazanması ve tüketim alışkanlıklarının değişimi, tekstil sektörünün bugün olduğu hacme sahip olmasını sağladı. Bugün, tekstil sektörü üretimde kullandığı kaynaklarla dünyamıza en çok zarar veren alanların başında geliyor.Hızlı moda, daha ucuz üretim için zararlı tekstil malzemeleri ve boyalarının kullanılmasu, kötü niteliksiz ham madde seçilmeesi, geleneksel hammadde üretimi için yoğun su ve haşere ilaçları kullanımı, atık maddelerin denize dökülmesi ile besin zincirine zarar verilmedi, fosil yakıtlarının kullanımı şeklinde zararlara neden oluyor.Hızlı modanın
rekabet giderek artarken üreticilerin bir kısmı işçiler için tehlikeli ortamlarda, insan haklarına uymayan şartlarda düşük ücretler ile çalıştırılıyorlar. Hızlı moda trendinin bir diğer etkisi ise tasarımcı haklarında karşımıza çıkıyor. Son yıllarda tasarımcılar seri üretim yapan markaların kendi tasarımlarını kullandıklarını iddia ederek hukuki süreç başlatıyorlar. Ancak hukuk sistemlerinin hızı, ne yazık ki üretimi yakalayamıyor ve hak kayıplarının önüne geçmek zorlaşıyor.