1777-1882 Suluova’nın Kazanlı köyünde doğdu. Doğum ve ölüm tarihleri bazı araştırmacılar tarafından 1795-1878 tarihleri de verilmektedir. Ancak bunların hiç biri kesin değildir. 2-3 yaşındayken babası ölünce köylüler tarafından büyütüldü. Okula gitme olanağı da bulamadı. Küçük yaşlarda köyünden ayrılıp Merzifon ve Gümüşhacıköy yörelerinde çobanlık yaparak yaşamını sürdürmeye çalıştı ve aşıklık geleneğini öğrenmeye başladı. Aynı dönemlerde yörenin bilinen ulularından Hızır Sersem Baba ile ile tanışıp kendisine bağlandı ve Gümüşhacıköy’ün Keçiköy köyüne yerleşti. Bundan dolayı daha çok Keçiköylü Kul Hüseyin olarak anıldı. Bu dönemden sonra kendini iyice geliştirerek kısa sürede yörede tanındı ve saygın bir konuma geldi. Feyzullah Çelebi (1811-1878) ve Cemalettin Çelebi’yi (1862-1921) mürşit kabul etti. Bu dönemde bir çok aşıkla tanışıp dostluk kurdu ve aynı meclislerde bulundu. Yine oğlu Halil (1877-1952) , Kumbabalı İbrahim (1840-1910), Kul Fakır (1873-1938)gibi bir çok aşığa da ustalık ederek yetişmelere yardımcı oldu. Deli Boran, (1840-1900) Sefil Ali (1847-1907) gibi aşıklarla ise yakın dostluğu oldu. Araştırmalarda daha çok Alacalı Hüseyin’le karıştırılması söz konusudur. Süreç içinde de Kul Hüseyin tavrı başlı başına bir aşık kolu olarak belirdi ve kendisinden sonrada süren önemli bir kol gelişti. Kul Hüseyin’in deyişleri aynı adlı öteki aşıklarla karıştırıldı. Ancak son yıllarda yörede yapılan araştırmalarla büyük ölçüde bir netlik sağlandı. Kul Hüseyin Gümüşhacıköy’ün Keçiköy köyünde öldü ve orada toprağa verildi. Kul Hüseyin’i bu araştırmada yer alan tüm deyişleri ilk kez yayınlanmaktadır.
İSTER
Keremullah Ali cümlenin canı
Bir kimsenin aslı zatı pak ister
Mustafa Murtaza şefaatkani
Gerçeğin kelamı sözü hak ister
Hakkı bilen doğru gider çığıra
Talip pire pir sultana çağıra
Söz işitmez işmar ister sağıra
Haber basıp anlamaya sak ister
Saklar bu cihanı duygulu gezer
Usullü üsluplu cihanı duygulu gezer
Mahluk bu cihanı uykulu gezer
Gönlü sultan kalbiyeeti pak ister
Paki dinden tuttuğumuz tapıyı
Muhammet Ali’den açtık kapıyı
Bir gönüle iki yapman yapıyı İkisini sığdıraman tek ister
Kul Hüssey’n’im eydür nice bin tekke
Aşk etti doluyu nuş etti sakka
Sendedir Kabe-i Beytullah Mekke
Kutuplar kelamı yeke yek ister