Siyaset bir acayip oldu.! Siyasetçi olduysa ithalat, ihracatla uğraşmayacak diye bir kanun mu var denildi.! Şimdi geldiğimiz duruma bakın.! Gemicik sahibi olanlar, Gemiciklerine gemicik katarak çoğaldılar. Kıskanma çalış senin de olur diyen siyasetçilerimiz.! Karınları yarım ekmek tavuk döner ile doyurulmuş her şeyi alkışlayan insanlarımız.!!

Siyasetçilerimiz ithalat işlerinde bir numara oldular. Buğday ithal edenler, Saman ithal edenler, en son fasulye ithal etmeye başladık. Hamdolsun. Yakın zamanda ülkemde hiçbir ürün yetiştirilmeyecek, dünyanın bozulmuş, GDO’ lu ürünlerini ülkemize ithal edecekler.. Ülkemiz dünyanın ithalat cenneti haline getirilecek.! Geldi de.. Dünyanın GDO değerleri ile bizim GDO değerlerimiz arasında oldukça fark var.! ’’Bize bir şey olmaz’’ diye cahilane söylenmiş sözlerimiz var ya.. İşte bu ve benzeri sözlerle kendi sonumuzu kendimiz hazırlıyoruz.!

Hatırlanırsa kocaman, kocaman hastaneler yapıldı. Bu hastaneler yapılmadan önce böyle bir hastane yapılırsa hasta bulunabilinecek mi diye çekinceleri olan güçlere hasta bulma sözü, garantisi dahi verildi.! Dünyanın çöplüğünü ithal ederek ülkemize getirip vatandaşımıza yediriyorsak bir de bunların verdiği zararları, hastalıkları tedavi etmek için hastanelere de ihtiyaç vardı. Muhakkak ki hastaneler yapılmalı. İthal edilen ürünleri kontrol edecek, yararlıyı, zararlıyı bir birinden ayırt edecek, hatta geri göndertecek bir sistemimiz yok.!

Et ithal ediyoruz.! Etlerin hangi tarihte kesildiği, hayvanların sağlık durumları ile ilgili bilgileri içeren damgalar ve raporlar eksik veya silinmiş, okunamaz durumda.! Et ithal edenler insanı mıza senelerce ’’Deli Dana’’ hastalığı olan ithal etleri yedirdiler. Eeee, bunca zaman sonra hastalıkların ortaya çıkma zamanı gelmedi mi? Bu hastalıklara mevcut hastanelerle uzun süreli tedavilere cevap verecek yatak kapasitesi yüksek hastanelerimiz var mı? O halde yeni yeni hastanelere ihtiyaç acil düzeydedir..!!

Dünyada insan ömrü uzarken ülkemizde insan ömrünün neden kısaldığı konusunda tam olarak yapılan bir çalışma yoktur. Varsa da bir internet sitelerinin içerisine saklanmış vatandaşın bilgisinden uzak bırakılmıştır.!! Okuma yazma seviyesi yüksek te olsa sadece başkasının sözüne itibar eden, okumayan bir insan kitlesine sahibiz.! Okumayan, araştırmayan, hesap soramayan, yanlışı bildiği halde hayır diyemeyen bir kitleyi sağlığını düşündürmeden yönlendirmek zor da olmamalıdır.!! Bu işlemler dış güçlerce uzun vadeli planlarla yapılıyor.!

Sonuç, siyasetçiler ithalat yapmamalılar.! İthalat yapanları sıkı denetimlerden geçirmeliler. İthalat yapanlar ithal ettikleri ürünlerin gerekli belge ve raporlarını ürünün son kullanma tarihine kadar ellerinde bulundurmaları, Ülkemize giren her ithal edilmiş ürün için kendi laboratuvarlarımızda ürünler kontrol edilmeli, gerekiyorsa geri iade edilmelidir. Şimdiye kadar böyle mi oluyordu? Hayır, Atı alan Üsküdar’ı geçmiş oluyor, ithal edilen ürünler ülkemin her köşesine dağıtılıyor. İthal eden paracıklarıyla oynarken, ithal ürünü yiyenlerde hastalıkların pençelerine doğru hızla ilerliyor. Sözün özü, siyasetçi siyasetini yapmalıdır. Rabbim sonumuzu hayır eyleye…!!