İklim değişikliği etkisiyle global seviyede yaşadığımız pek çok olay, dünya gündeminin ön sıralarını işgal etmeyi sürdürüyor. Adıyaman ve Şanlıurfa’yı etkisi altına alan sağanak yağmur sele neden oldu. Ağır yıkıma neden olan depremlerin yaşandığı bölgede şimdi de sel felaketi yaşanıyor. Neredeyse her gün televizyon ekranlarında veya haber sitelerinde karşımıza çıkan iklim kaynaklı afetler, toplumun bir kesimini tedirgin ederken öte yandan da anlaşılmaz bir şekilde birçoğumuz tarafından kanıksanmaya başladı. Daha da kötüsü, alınması gereken ortak sorumluluklar ya üstlenilmiyor veya başkalarına yükleniyor.
İklim değişikliği başta ekonomi, politika, hukuk, enerji, turizm, ormancılık, su kaynakları, tarım ve hayvancılık, gıda güvenliği, nüfus artışı, göç, şehirleşme, sağlık, teknoloji, ekoloji olmak üzere birçok alanda bariz etkisini göstermektedir. İklim değişikliği kaynaklı problemlere hazırlıklı olabilmek, sebeplerini ve olası sonuçlarını anlayabilmek, riskleri azaltmaya çalışırken yeni iklim şartlarına da sosyal, ekonomik ve ekolojik açıdan adapte olabilmek ve iklim krizine karşı farkındalığı artırmak kritik düzeyde zorunluluk.
Bu nedenle politika, strateji ve eylemler için yol gösterici olacak ve farklı disiplinlere ait yaklaşımları bir araya getirecek nitelikli çalışmalara ihtiyaç olduğu gerçeği göz ardı edilemez. Dahası, sayılan alanlarda sıklıkla karşılaşmaya başladığımız afet ve afet yönetimi, risk ve risk azaltma, uyum, farkındalık, sürdürülebilirlik gibi baskın etkiye sahip parametreler, kalkınma ve sosyal kararlar için çok değişik senaryoları, projeksiyonları, modelleri ve bunlar için gerekli ölçümleri de çok önemli.İklim değişikliği ve iklim krizine asla hazır değiliz. Büyük bir sınavdayız. İhmalkarlığa asla müsaade etmemek gerekiyor.
Şanlıurfa ve Adıyaman’da aşırı yağış sebebiyle meydana gelen sel felaketinde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, selden etkilenen vatandaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum.