Zor bir süreçten geçiyor ülkemiz, deprem bölgesinde artçı depremler devam ediyor, şiddetli depremin artçı sarsıntıları da çok şiddetli oluyor. Hasarlı binalar yıkılıyor veya daha çok hasar alıyor. Rabbim depremi yaşayan hayatta olan her cana yar ve yardımcı olsun, o üzüntüyü sindirmek, normal hayata dönmek kolay DEĞİL. Ebediyete intikal edenlere tekrar rahmet diliyorum.
Tüm ülkemizde hepimiz psikolojik olarak bir şekilde etkilendik bu büyük yıkımdan, şimdi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi taşınıyormuş, binalar çok çatlaktı, gözle görülür şekilde hastanenin her tarafı bakımsız, köhne, izbe hatta ürkütücü görünüyordu. 1999’dan bu yana belli ki ihmal edildi.
Bizde Karadeniz’de meşhur bir laf vardır, kulağımıza küpe olsun diye küçük yaşta öğretirler çocuklara “Yama küçükken dikilir, yamanacak delik büyürse onarmak zor olur” Sorun ufakken çözmezsen, dağ kadar olunca çığ olur altında kalırsın” derler, veya derlerdi eskiler ... şimdi ne diyorlar bilemem!
Şimdi deprem seferberliği İçin başlandı fakat koca şehirde binlerce bina var sorunlu, ne zaman bitecek yıkım veya hasar tespiti? Zaman kaldı mı?
Bu kadar güzel bir ülkede yaşayan insanların mutlu olması gerekir normalde, topraklar verimli, üç tarafı denizlerle çevrili, bolluk, bereket olması gerekir... Niye yok bunlar? NEden? Un, yağ, şeker, su tava var, helva yok..
Dua ediyoruz hepimiz Rabbim bizi korusun diye, Rabbimiz bize vereceği en güzel ülkeyi vermiş, burada doğmuş olmak şükür sebebi, iyi kötü akıl da vermiş, gerçi bizde kendi hayatını idame ettirmeyi başaramayan tüm insanlar kendisini futbol otoritesi, ile siyaset bilimci sanıyor, ağzı olan konuşuyor.
Emeklilik hayali kuran, kapısından bile geçemeyeceği saltanatı, zenginliği konuşuyor, markete gidiyor kuru soğanın kilosu 20.- Lira, 500 gr ekmek 30.- lira neymiş ekşi mayalı köy ekmeğiymiş. Bakın şu şaşkınlığa tüm ekmekler zaten ekşi mayalı köy ekmeği ve tahıllı olmalı zaten. Şehirde pasta olur, şehir ekmeği sağlıksız ilaçlı beyaz undan olur zaten.. Neyin kafası bu!
Kısaca biz ne yaşıyorsak hak ettiğimizi yaşıyoruz, herkes tenceresinde ne kaynatıyorsa onu yer. Aklı kadar yaşar, algılar, kendi başını taramasını bilmeyen de düğün evinde gelin saçı tarar...
Bu günlük bu kadar yeter!
Ebediyete intikal etmiş bulunan tüm canlarımıza Rabbim gani gani rahmetler eylesin, ruhları şad mekanları cennet olsun, dualarımızı aziz ruhlarına ulaştırsın inşallah
Yaşayanlara akıl fikir, ilimle, bilimle, vatan sevgisiyle, insana saygıyla, sağlıkla, huzurla, esenlikle yaşamak nasip etsin.