Ortaya çıktığı ilk günden itibaren dünyayı McLuhan’ın en bilinen ifadesiyle “global köy” haline dönüştüren televizyon, kolektif bir algılama biçimi yarattı Televizyonun toplumsal yaşamı dönüştürme gücüne paralel şekilde dijitalleşme ve dijitalleşmenin en önemli araçlarından biri olan internet, 21. yüzyılın kitle iletişiminde bir devrim olarak televizyonun tahtını salladığı da önemli bir gerçek

Geçmişten günümüze televizyon programları arasında en çok izlenen tür diziler… Kostüm sponsorluk ekibi içinde görev aldığım, kamera arkası, set ekibi de dahil olunca dev bir endüstri çarkı olarak çalışan, kendi efsanelerini oluşturan diziler kitle iletişim araçları ve yayıncılık alanında yaşanan bu değişimden nasibini almış; internet teknolojisi sayesinde farklı tür ve formatlar eşliğinde dijital platformlarda da yerini almaya başladı. . Dizileri izlememize hatta bu kadar benimsememize neden olan  en etkili faktör “senaryo” iken 12- 18 yaş aralığındaki gençler için dizi kadrolarında yer alan oyuncular oluyor. 

Yayıncılık sektöründe yaşanan özelleştirmeler ve toplumsal yaşamda meydana gelen sosyo-politik olaylara paralel şekilde dizilerin konuları da çeşitlenmeye başlamış; aile ilişkileri odaklı mahalle dizilerinden, mafya dizilerine kadar  pek çok tema dizilere konu olmaya başladı.

Televizyon dizileri ülkemizde büyük bir kültür erozyonuna neden oldu. Dizilerde bize sunulan hayatın sadece ilgi çeken  yönleri cazibesine kapıldığımız yaşam tarzını benimserken kaybettiklerimizi görmez olduk. Diziler aile ilişkilerini, giyim kuşamımızı, yemek kültürümüzü, komşuluk ilişkilerimizi, öfkemizi gösterme şeklimizi etkiledi.Dünya küçük bir köye dönüşürken, farklı kültürlerin alt metinleri günlük davranışlarımıza yerleşti.. 

Televizyon dizilerinin toplumu özendirici birtakım etkilerinin olduğu saptanmış.Hemen her dizide bir holding sahibi, yalıda oturan zengin insanların hayatını konu ediyor. Bu da  diziyi izleyen kitlenin yaşam şartlarını sorulamasına neden oluyor. Bu yüzden izleyiciler, olması gerekeni  lüks yaşam şartları olarak algılıyor, kendisini yoksun hissediyor. Aynı şekilde kadınların bir kısmı  dizilerdeki ev ve eşyaları, kıyafetler, aksesuarlar .izleyenlerin hayattaki beklentilerini arttırıyor. Kurmaca ve abartılı yansıtılan olaylar ve güzellik estetik formu, toplumun belli bir kısmında bu olayları yaşanması gereken gerçeklik gibi algılamalarına neden oluyor. Kendisini oyuncuların yerine koyarak hem oradaki hayata özenmekte hem de olaylarla arasında bir bağlamsallık inşa ediliyor. Aynı şekilde, her ne kadar Türk toplum yapısına uygun olmasa bile, dizilerde sergilenen erkek kadın ilişkileri artık toplum içinde de  normal sayılıp, ve kabul  görüyor.Dizilerin  bu bakımdan toplumun yaşam tarzını, kültürünü, düşünce sistemini etkileyen programların başında geldiği kesin…Toplumu önüne sunulanı hiç çaba göstermeden tüketmeye alıştıran bu senaryolar bize dayatılan mı, yoksa böylesi tercih edilip daha çok izlendiği için gtercih edilen mi, sorgulanması  gereken önemli bir gerçek...