Kadın Platformu bileşenleri adına yapılan konuşmada;Biz kadınlar, şimdiye kadar 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Gününü bir dayanışma ve mücadele günü olarak gördük, bundan sonra da öyle görmeye devam edeceğiz. Çünkü biliyoruz ki içinde bulunduğumuz durum güllük gülistanlık değildir.Kadınlar evde tencere kaynatamıyorsa, çocuklarının bu gününden ve geleceğinden endişeliyse,Anneler savaş siyaseti yüzünden, evlatlarından sonra ölüyorsa,Kadın emekçiler işe en son alınıp, işten yine en önce atılıyorsa,Eğitim hakkı elinden alınan oyun çağındaki küçücük kızlar babaları dedeleri yaşındaki adam (!) larla zorla evlendiriliyorsa,Dayak, tecavüz ve ölümler artık sıradan haberler haline gelmişse,Kadın nüfusunun %65’i hiçbir sosyal güvenceye sahip değilse,Kadın cinayetleri son 15 yılda 14 kat artmışsa ve katiller ellerini kollarını sallayarak ve hatta tehditler savurmaya devam ederek dışarıda gezebiliyorsa,Kadın sadece anne olarak - o da sözde- kutsanıyor; ama kadın kimliği utanılacak bir şeymiş gibi görülüyorsa,Bütün bu saydığımız (ve daha sayamadığımız) nedenlerle her 8 Mart Kadınların dayanışma günü olmalıdır. Bu dayanışma yalnız kadınlarla da sınırlı değildir. İnsan onuruna yakışan bir hayat için; çocuklarımıza huzurlu, güvenli, savaşsız, sömürüsüz bir ülke bırakabilmek için emek veren tüm erkekler de, aynı zamanda bir anlamda kadın hakları mücadelesi vermekteler.Sorun “Kadın mı erkek mi?” olduğumuz değil,“Ezen mi Ezilen mi?” olduğumuzdur.Bu noktada tam da önemli bir dönemeçteyiz. Önümüze koyulup oylanacak olan yeni anayasa bize neler getirecek, bizden neler götürecek diye baktığımızda, bu anayasanın kadın sorunlarına çözüm üretmek bir yana, sorunlarımızı daha da derinleştireceğini görüyoruz. Bu nedenle daha çok ötelenmeye, daha çok ezilmeye HAYIR diyoruz. İnsan onuru için, insanca yaşanacak bir ülke için emek veren kadın- erkek herkesin Dünya Emekçi Kadınlar Günü kutlu olsun"denildi. Konuşmalar ardından katılımcı bayanlar müzik eşliğinde günlerini doyasıya eğlenerek kutladı.