Deprem felaketinin ardından 85 milyon vatandaşın ‘bir’ olduğunu ifade eden Başkan Terzi, “Bir kez daha bu necip milletin mensubu olmaktan gurur duydum. Deprem felaketinin ardından 85 milyon vatandaşımız ‘bir’ oldu; seferberlik anlayışıyla afetzedelerin yarasına merhem olmak için her türlü gayreti ortaya koydu. İnsanımız bu tür acılarda sosyal görüşünü, mezhebini, meşrebini, dünyaya yönelik algısını bir kenara bırakıp tek vücut olmayı başarıyor. Depremin ardından Türkiye Kamu-Sen Başkanlar Kurulu’nun toplanarak, Türkiye Kamu-Sen bünyesinde Deprem Komisyonu oluşturulduğunu belirten Başkan Terzi, Türkiye Kamu-Sen’e bağlı sendikaların genel başkanları ve genel merkez yöneticilerinin on ayrı ilde görevlendirildiğini, depremden etkilenen illerde inceleme yaptıklarını, bölgede Türkiye Kamu-Sen’in yardım faaliyetlerini koordine ettiklerini, tespit ve önerilerini de ilgili kurum ve kuruluşlarla paylaştıklarını söyledi.
Başkan Terzi açıklamasının devamında; “Yaralarımızı sarmak adına; “Türkiye Tek Yürek Kampanyasına” Türkiye Kamu-Sen olarak 2 milyon 40 bin nakdi yardım yapıldı.
10 milyon TL’nin üzerinde ayni yardımın yanı sıra, Türkiye Kamu-Sen ve bağlı sendikaların yöneticilerinin maaşlarından da 2 milyon nakdi yardım gerçekleştirildi.
Türk Eğitim-Sen ve Türkiye Kamu-Sen’e bağlı diğer sendikalarımızın misafirhaneleri ile öğrenci misafirhanemiz depremzedelere tahsis edildi.
Bu afet, Türk milletini, birkaç savaşa denk bir tahribatla karşı karşıya bıraktı. Deprem bölgesine ve depremzedelere yapılan yardımların süreklilik arz etmesi gerekiyor. Böylesi bir felaketten ayağa kalkmanın tek yolu devlet ve millet el ele vererek, başka her türlü meselemizi tali unsur olarak kabul etmek ve seferberlik anlayışıyla hareket etmektir. Bakınız; savaş halinde seferberlik ilan edilir. Bu afet, Türk milletini, can kayıpları, maddi ve mali külfet yönüyle birkaç savaşa denk bir tahribatla karşı karşıya bıraktı. Dolayısıyla nasıl savaşta seferberlik edasıyla devletimiz ve milletimiz pozisyon alıyorsa, bu yaşanan afet karşısında da ülkemiz tıpkı savaştaymış gibi seferberlik duygusuyla pozisyon almalıdır. Her türlü meselemiz, meşgalemiz ve gelecek kurgumuz artık tali bir unsurdur. Tüm vatandaşlarımızın, kişi, kurum ve kuruluşlarımızın sürece böyle yaklaşması lazım. Yardımlaşma refleksi bölgedeki güvenlik, barınma ve geçinme sorunu tamamen ortadan kaldırılana dek devam etmelidir.
Bölgenin ayağa kalkması için öncelikle kamu hizmetlerinin kesintiye uğramaması gerekir.
Türk Eğitim-Sen olarak hazırladıkları “Deprem Raporu”nun detaylarını da açıklayan Başkan Terzi, bu raporun Cumhurbaşkanlığı Strateji Daire Başkanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nda ilgili birimlere ulaştırıldığını bildirdi. Bölgenin ayağa kalkması için kamu hizmetlerinin kesintiye uğramaması gerektiğini söyleyen Terzi, öncelikle bölgedeki kamu binalarının durumunun belirlenmesi, hizmet veremeyecek durumdaki kamu binalarının yerine ivedilikle konteyner ve diğer imkânların temin edilmesi gerektiğini söyledi.
Deprem bölgesinde norm kadro ihtiyacı tespit edilmeli, personel sayısı artırılmalı, Afet Tazminatı ödenmelidir
Bölgedeki kamu çalışanlarının envanterinin çıkarılmasının, ardından da personel ihtiyacının belirlenmesinin, norm kadro ihtiyacının tespit edilmesinin ve buna bağlı olarak personel sayısının artırılmasının önemine vurgu yapan Terzi, depremde hayatını kaybeden kamu görevlisinin bir yakınının bölgede bulunan kamu kurumunda işe alınmasının Türkiye Kamu-Sen’in talepleri arasında olduğunu belirtti. Bu şekilde istihdam sağlanabileceği gibi, bölgeden göçün önlenebileceğini ve demografik yapının da korunabileceğini ifade eden Terzi, “Teşvik için afet bölgesinde çalışan ya da bölgede çalışmayı talep eden kamu görevlilerine, çalıştıkları süre boyunca “Afet Tazminatı” adı altında ödeme yapılmasını da teklif ettiklerini kaydetti.
Mülki amirler kamu çalışanlarının hassasiyetini dikkate alarak, esnek çalışma modeline izin vermelidir
Depremzedelere ödenen 10 bin TL tutarındaki nakdi yardımın OHAL süresince düzenli şekilde yapılmasının da Türk Eğitim-Sen’in önerileri arasında yer aldığını ifade eden Terzi, bölgede çalışanların tayin, nakil, geçici görevlendirme gibi taleplerinde kolaylık sağlanmasını, bu hususta mülki amirlerin kamu çalışanlarının içinde bulunduğu durumun hassasiyetine uygun şekilde esnek çalışma modeline izin vermesini istedi.
Sendikaların da yer aldığı bir “Çalışma Komisyonu” kurulmalıdır
Kamu hizmetlerinin yürütülmesi hususunda illerde çalışma komisyonu oluşturulmasını, bu komisyonlarda da sendika temsilcilerinin yer almasını ve personelle ilgili kararlarda sendikaların görüşünün alınmasını önerdiklerini söyleyen Başkan Tezi, “Çünkü her daim sahadayız. Sahaya yansıyan eksiklikleri bizzat görüyoruz. Talepleri biliyoruz. Bu şekilde ilgili kurumların alacağı tedbirlere sendikalarımızın olumlu katkısı olacaktır” ifadelerini kullandı.
Öğrencilerimizin ekonomik olarak rahatlatılması için çocuklarımıza karşılıksız yükseköğrenim kredisi verilmelidir
Depremden etkilenen kamu görevlilerinin çocuklarına karşılıksız yükseköğrenim kredisi verilmesi gerektiğini bildiren Terzi, “Şunu da belirtmek isterim ki; bazı depremzedelerimizin çocukları ikinci dönem harçlarını yatıramadıkları için, ders kayıtlarını yaptıramadılar. Bu noktada hükumetin tedbir almasını talep ediyorum. İnsanlarımız; can derdindeyken, çocuğunun üniversite harcının peşinde koşmamalıdır” diye konuştu.