Ak Parti iktidarını eleştiren Saadet Partisi Merzifon İlçe Başkanı Ahmet Şahin, “Saadet Partimiz, sahip olduğu yarım asırlık siyasi ahlak ve erdem doğrultusunda her zaman bu ülkenin menfaatini öncelemiştir. Bizim muhalefet anlayışımız veya şahsımızın ikbali değil, ülkemizin geleceği üzerine inşa edilmiştir.

İlginçtir; sanki bu arkadaşlar iktidara, iktidara 18 yıl evvel değil de, yeni gelmiş gibiler! 18 yıldır ülkeyi farklı bir iktidar yönetiyormuş da; Sn. Erdoğan, iktidarı 3 Kasım 2020’de devralmış gibi davranıyor.

18 yıldır tek partinin yönettiği bir ülkede, eğer ciddi manada bir reform süreci başlatılacaksa; bu önce ciddi bir öz eleştiri, ardından da toplumsal mutabakat ile sağlanabilir.Adalet kamil manada tesis edilmedikçe bir ülkenin ekonomiden, eğitime hiçbir alanda tam manasıyla kalkınması mümkün değildir. Bir devletin de ayakta durması için en temel direk; adalettir. Çünkü, adaletsizliğin olduğu yerde, zulüm ve insafsızlık vardır!

Adalet düzeltmek için önce nerden başlamamız gerekir? Kanunlardan, yönetmeliklerden, tüzüklerden değil; önce zihniyetiniz sağlam bir hale getireceksiniz. Türkiye’de, 2016’dan bu yana dengesi bozulan adalet terazisi düzetilmedikçe; ülkemizin sorunlarının çözülmesi mümkün değildir.

Bizim gizli ajandamız yok! Anayasalar önemlidir ama anayasalar gizli yapılmaz. Efendim neymiş; gizli saklı anayasa görüşmeleri yapmışız! Bu kadar saçmalığa kim İtibar ediyor anlamıyorum. Bu tıp açıklamalar, ülkeye zarar veren, dedikodulara sebep olan, özellikle de iç hesaplaşmayı hedef alan iddialar olduğu için üzerinde durmuyorum.

Ekonomimizin sorunları, kişilere bağlı olarak ortaya çıkmış sorunlar olmadığı gibi isimlerin değişmesi ile çözülebilecek sorunlar da değildir. Bizim bugün ihtiyacımız olan şey: rasyonel bir ekonomi politikası belirlenmesidir. Üreten bir ekonomi olmadan, Türkiye’nin ekonomisi düzelmez.

Eğer Türkiye’de ekonomi için bir seferberlik başlatılacaksa bu seferberlik önce Saraydan başlatılmalıdır. Devlet kurumlarından belediyelerden başlatılmalıdır. Eğer siz, Saray’da bir günde 10 milyon lira harcarsanız; nüfusu kırk bin civarı olan ilçe belediye başkanı, 3-4 milyonluk makam aracına biner. Bu arkadaşlar, savurganlığa o kadar alıştılar ki Kıbrıs’a 8 uçakla gidiyorlar!

Sağlık Bakanlığı’nın verdiği vefat sayısı ile belediyelerin açıkladığı sayılar arsındaki fark ortada. Milletimizin, salgında hem kayıplar hem de vakalar ile ilgili gerçek rakamları bilmek hakkıdır. Rakamları gizleyerek, salgına karşı insanımızın psikolojik bir rehavete kapılmasına sebep olmak surece ciddi zarar verecektir.

Korona virüs salgını sureci birçok meslek grubu ve insanımızı mağdur etti. Siz, bu kararlarla iş yerleri ile ilgili ekonomik tedbirleri ortaya koymak mecburiyetindesiniz. Hiçbir geliri olmayan bu insanlar ne yapacaklar? İnsanlar geçinemiyor, iktidarın verdiği keyif çayı ile karın doymuyor.”dedi.