Merzifon Demokrasi Platformu tarafından organize edilen ve Cumhuriyet Meydanı Atatürk Anıtı önünde gerçekleşen programa Belediye Başkanı Alp Kargı, bazı sivil toplum kuruluşu ve sendika temsilcileri, işçiler ile onlara destek veren aileleri katıldı.Basın açıklamasında; "1 Mayıs’ın işçi sınıfının uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günü olduğunu belirterek, “Bu gün 1 Mayıs. İşçi sınıfının uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günü. Bu gün ülkemizde ve dünyada işçiler, emekçiler, üretici köylüler, kadınlar, gençler insanca yaşayacak bir ücret, insanca çalışma koşulları, sendikalı çalışma hakkı için alanlardalar. 19. yüzyılın son dönemlerinde, Sanayi Devrimi’yle ‘gelişimi’ büyük bir ivme kazanan dünyada işçilerin çalışma koşulları insanlık dışı denecek seviyede ağırdı. Çocuk işçilik son derece yaygındı, günlük çalışma saatleri 15-16 saati bulmaktaydı. Tüm bu ağır şartlar örgütlü bir işçi sınıfının doğumunu da akabinde getirdi. Genel grevlerin yaygınlaştığı bir dönemde, 1 Mayıs 1886 tarihinde Amerika İşçi Sendikaları öncülüğünde iş bırakma eylemi yapıldı. Eylem, günde 12 saat, haftada 6 gün çalışmak yerine, 8 saatlik iş günü talebiyle ortaya çıkmıştı.
Eylemlerin bastırılması sürecinde yaşanan silahlı müdahalede 4 işçi hayatını kaybetti, akabinde yapılan yargılamalardaysa 4 işçi idam edildi. Hayatını kaybeden işçilerin cenazeleri yüz binlerin katılımına sahne oldu.
1886 yılından bu yana geçen 138 yılda maalesef ülkemizde ve dünyada işçi sınıfı açısından çokça değişen bir şey yok. Bu gün yine Organize Sanayi bölgelerinde, fabrikalarda işçiler günlük 10-12 saat kölelik koşullarında çalışmakta, bunun karşılığında ise açlık sınırının altında bir ücretle hayatta kalma mücadelesi vermekteler.
Bizler, işçiler, emekçiler, emekliler bu ülkenin büyük çoğunluğuyuz. Bizler üretiyoruz, bizler çalışıyoruz, bizler bu ülkenin tüm değer ve güzelliklerini emeğimizle var ediyoruz ve insanca yaşamayı hak ediyoruz.
Ancak bugünlerde değil insanca yaşamak, hayatta kalmak dahi giderek zorlaşıyor.
İnsanca yaşayamıyorsak bu ülke fakir olduğu için değil; ülkenin kaynakları yetersiz olduğu için değil. Bu ülkenin kaynakları hepimizi insanca yaşatmaya yeter. Yeter ki kaynaklarımız rantçılara, sermayeye, faize, saraya, şatafata, silaha, savaşa değil işçilere, kamu emekçilerine, emeklilere ve kamu hizmetlerine kullanılsın. Yeter ki çarkları zengini daha zengin, yoksulu daha yoksul yapmak için dönen bu düzene bir son verelim.
Ama ülkeyi yönetenlerin tercihi belli! Onlar yoksuldan alıp zengine, emekçiden alıp sermayeye kaynak aktarmayı görev biliyor. Bankalar, holdingler, şirketler karlılık rekorları açıklarken enflasyonun sebebi olarak biz gösteriliyoruz; alım gücümüz gerilemeye devam ediyor.
Tüm bu zorlu çalışma ve yaşam koşullarını iyileştirmek için Anayasal demokratik haklarını kullanmak, sendikalı olmak, örgütlenmek, grev yapmak, meydanları doldurmak ve hatta geçinemediğini haykırmak bile “suç” olarak gösteriliyor.
Biz yasal, Anayasal haklarımızı bile kullanamazken parası ve makamı olanlar hiçbir kurala, mahkeme kararına, hatta kendi yazdıkları yasalara ve Anayasa’ya bile uymak zorunda değil!
1 Mayıs’ta alanlarda olmak işimize, aşımıza, ekmeğimize, emeğimize sahip çıkmaktır.
1 Mayıs’ta alanlarda olmak hakkımıza-hukukumuza; gelirde, vergide ve ülkede adalet talebimize sahip çıkmaktır.
1 Mayıs’ta alanlarda olmak eğitim ve sağlık başta olmak üzere herkese nitelikli kamu hizmeti hakkımıza sahip çıkmaktır.
1 Mayıs’ta alanlarda olmak söz ve karar hakkımıza; sendikalı olma, örgütlenme ve grev hakkımıza; ifade özgürlüğümüze; yani demokrasiye sahip çıkmaktır.
1 Mayıs’ta alanlarda olmak İstanbul Sözleşmesine, işyerinde şiddete ve tacize karşı ILO’nun 190 sayılı sözleşmesine sahip çıkmaktır.
1 Mayıs alanlarında olmak eşitliğe, özgürlüğe, laikliğe, hepimizin eşit yurttaşlar olarak barış içinde, kardeşçe yaşayacağımız bir memleket mücadelesine sahip çıkmaktır.
1 Mayıs’ta alanlarda olmak emperyalizme karşı barışı ve halkların kardeşliğini savunmaktır.
Merzifon Demokrasi Platformu olarak burudan halkımıza çağrı yapıyoruz. Emeğimize, alınterimize, geleceğimize, işimize, ekmeğimize, özgürlüğümüze, laikliğe, demokrasiye sahip çıkmak ve bu topraklarda yaşayan bütün halkların barış ve kardeşlik içinde yaşadığı bir ülkeyi birlikte inşa etmek için verdiğimiz mücadeleye katılarak bu mücadeleyi büyütmemiz gerekmektedir” ifadelerini kullandı.
Basın açıklamasının ardından işçiler ve katılımcılar halay çekerek günlerini kutlarken, çekilen halaya Merzifon Belediye Başkanı Alp Kargı’da eşlik etti.