Kamu Konfederasyonları platformu olarak kamu çalışanlarının en düşük maaşının yoksulluk sınırı olan 26 bin 124 liraya yükseltilerek enflasyon oranının da her ay seyyanen maaşlara yansıtılmasını talep ediyoruz diyen Köse, “Hepinizin bildiği gibi asgari ücret geçtiğimiz günlerde 8500 TL olarak açıklanmıştır. Ülkenin bu ekonomik şartlarında asgari ücretin alım gücü açısından yüksek olmadığını hepimiz bilmekteyiz. Asgari ücrete yapılan artış sonrası ortalama memur maaşlarına baktığımızda, asgari ücret ile memur maaşlarının neredeyse eşitlendiğini görmekteyiz.
2010 yılında asgari ücret 576 TI. İken, ortalama memur maaşı asgari ücretin 3 katıydı. Günümüzde ise yeni açıklanan asgari ücret ile ortalama memur maaşları eşit seviyeye gelmiş, emeklilerin ücretleri ise asgari ücretin dahi altında kalmıştır.
2002 yılında en düşük emekli aylığı asgari ücretin 53 Türk lirası üzerindeyken, yapılan son zamlarla birlikte asgari ücret en düşük emekli aylığının 3 bin Türk lirası üzerine çıkmıştır.
Sorun asgari ücretin çok artırılması değil, kamu çalışanları ve emeklilerinin ücretlerinin komik ve acınacak artışlara maruz kalmasıdır.
Önce yüzde 25 olarak açıklanan sonra danışıklı bir şekilde yandaş sendikanın talebiymiş gibi önceden belirlenmiş yüzde 30 oran bahşiş dağıtır gibi kamu çalışanlarına müjde olarak sunulmuştur. Yandaş sendikalar her ne kadar ülke şartlarını ve ekonomik krizi görmezden gelip her toplu sözleşme döneminde kamu çalışanlarını masada bıraktığı gibi bugün yine kuruluş amaçlarına göre hareket ederek verilen bu bahşişi ayakta alkışlamıştır.
Kamu çalışanları ve emekliler olarak: ülke şartlarına ve ekonomik krize bakılmaksızın açıklanan sefalet artışını kabul etmiyoruz.
Kamu çalışanlarının görüşleri ve talepleri dinlenmeden kapalı kapılar ardında verilen bahşişleri kabul etmiyoruz Sadaka değil, hakkımızı istiyoruz.
Kamu ve emeklilerinin maaşları olağanüstü dönemden geçtiğimiz oranları açılan yarayı derinleştirmekten başka bir işe yaramayacaktır.
Kamu çalışanları ve emeklilerin maaşları tüm kamu sendikalarımın talepleri doğrultusunda yeniden belirlenmelidir.
Kamu Konfederasyonları platformu olarak kamu çalışanlarının en düşük maaşının yoksulluk sınırı olan 26 bin 124 liraya yükseltilerek enflasyon oranının da her ay seyyanen maaşlara yansıtılmasını talep ediyoruz.
Kamu emekçileri düşük emekli maaşlarına mahkûm edilmekte, emekli olmamıza rağmen ölene kadar çalışmak zorunda bırakılmaktayız. Bu şartlarda bizler emekli hayatı yaşayamaz durumda kalırken torunlarımız ve çocuklarımızla da vakit geçirme hakkımızdan yoksun bırakılmaktayız.
Emekli olduğumuz zaman maaşlarımızdan yapılan yüksek kesintilerle maaşlarımızın yarısından fazlası elimizden alınarak bizler açlığa mahkûm edilmekteyiz.
En düşük kamu emekçisi maaşı ise asgari ücrete eşitlenerek her ay enflasyon farkı seyyanen eklenmeli ve emekli olduğumuz zamanki hayat standartlarımızı kaybetmemek adına emekli olduğumuz zamanki maaşlarımıza yakın bir maaş talep etmekteyiz. İnsanca yaşamak istiyoruz” şeklinde konuştu
GELİR VERGİSİ KAMU ÇALIŞANLARI İÇİN YÜZDE 15’TE SABİTLENMELİDİR
Köse, “Yıllardır enflasyon altında maaş zammı alan memurların en büyük sorunlarından biri de vergi yükünün ağır olmasıdır. Tüm memur diğer çalışanların maaşlarından gelir vergisi oranında kesintiler peşin yapılmaktadır.
Her ne kadar vergi dilimleri yükseltilse de yalım ikinci altı ayında vergi dilimine girilmesine engel olmayacaktır. İkinci altı ayda yüzde 20 vergi dilimine girilmesi nedeniyle yapılacak artış kepçeyle geri alınmaktadır
Bu nedenledir ki vergi dilim oranları kamu çalışanları için yüzde 15'te sabitlenmelidir” dedi.
SENDİKA SEÇME ÖZGÜRLÜĞÜNE DARBE VURAN YÜZDE 2 BARAJI DERHAL GERİ ÇEKİLMELİDİR
Sendikalar arasında yasa eli ile eşitsizlik yaratacak yüzde 2 üye barajı ve tekel sendikacılık yaratma hayalinden derhal vazgeçilmesi gerektiğini kaydeden Köse, “ Yandaş sendikalar ve konfederasyonların hızla artan üye kayıplarının önüne geçmek adına iktidar ve ortağının oyları ile getirilen yüzde 2 üye barajı bir sonuç vermeyecek ve yandaş sendikaların üye Kayıpları her geçen gün hızla artacaktır.
İktidara geldiklerinde yandaş sendikaları üye sayılarımı arttırmak adına kanunda yer alan yüzde 5 üye barajımı kaldıranlar bu defa da kanunu kendi çıkarları adına hukuksuz bir şekilde kullanarak sendikalara dayatmışlardır.
Kamu sendikaları ve konfederasyonlarımın çabaları sonucu daha önce getirilmeye çalışılan yüzde 1 üye barajının Danıştay tarafından Anayasa'ya aykırı bulunarak yürütmenin durdurulmasına karar verilmişken, iktidarını bu sefer yüzde 2 barajı ile anayasaya aykırı hareket etmesi yasamın gerekçesinde geçen sendikal hayatı güçlendirme amacını yansıtmamaktadır.
Söz konusu düzenleme ülkemizdeki demokratik yaşamın ayrılmaz bir parçası olan, sendika seçme özgürlüğüne aykırıdır. Sendikalar arasında yasa eli ile eşitsizlik yaratacak yüzde 2 üye barajı ve tekel sendikacılık yaratma hayalinden derhal vazgeçilmelidir. Sendikalara getirilmeye çalışılan %2 barajının iptali için dün ana muhalefet partisi CHP tarafından anayasa mahkemesine taşınmıştır” diye konuştu
3600 EK GÖSTERGE HERKESİ KAPSAMALIDIR
Talebimiz bu konuda açık ve nettir diyen Köse, “Kamu çalışanları arasında ayrım yapılmış, birçok meslek grubu 3600 ek göstergeden yararlanırken 1.derecedeki kamu personeli 3600 ek göstergeden yararlanamamıştır. Bu durum adalet terazisini şaşırtmış, kamu çalışanlarının büyük bir bölümü bu düzenlemeden yararlanırken geriye kalan kesim yararlanamamıştır. Talebimiz bu konuda açık ve nettir! 1. Dereceye düşen her kamu çalışanı 3600 ek göstergeden yararlanmalıdır. Çetelere değil, emekçiye bütçe” ifadelerine yer verdi.
MEMURUN İKRAMİYE HAKKI ARTIK VERİLMELİDİR
Köse açıklamasına, “Kamuda çalışan işçilere 1956 yılından itibaren her yıl ikramiye ödenmektedir. İkramiye ödemesi sendikalı olup olmamakla veya toplu sözleşme ile ilgili olmayıp, doğrudan doğruya kamu kurum ve kuruluşlarında işçi olarak istihdam edilmekle ilgili bir düzenlemedir. Kamu kurum ve kuruluşlarında işçilerle birlikte çalışan, çoğu kez aynı odayı paylaşan memurlara ise şimdiye kadar! 1kuruş dahi ikramiye verilmemiştir. 1956 yılından itibaren yani 67 yıldır kamudaki tüm işçiler yılda alt kez, 2018 yılından itibaren SSK.
BAĞ-KUR, Emekli Sandığı fark etmeksizin tüm emekliler yılda iki kez ikramiye alırken ikramiye almayan tek kesim memurlardır. Kamudaki bu ayrımcılık artık son bulmalı memurlar da ikramiyeden faydalanmalıdır.
Bununla birlikte ücretsiz kreş, ulaşım, yol, yemek, ek mesai ve kira yardımlarının tüm kamu çalışanlarına kapsayacak şekilde verilmesini talep ediyoruz. Kamu kurumlarında çalışan sözleşmeli kamu emekçilerine koşul, şart ve yıl dayatılmadan bir an önce tüm sözleşmeliler kadroya geçirilmeli. Sözleşmeli personel çalıştırma uygulaması ise artık ortadan kaldırılmalıdır.
Bugün yedi konfederasyon olarak tüm bu taleplerimizin karşılanması için hükümeti uyarmak adına bir günlük iş bıraktık. Tek gücümüz emeğimiz ve oylarımızdır. Bugün iş bırakan ve iş bırakma kararımıza destek veren milyonlarca yurttaşımız bulunmaktadır.
İktidara buradan tekrar sesleniyoruz. İş bırakan, bizleri destekleyen, haksızlığa uğrayan milyonlarca kamu çalışanı, emekli işçi, ev kadını, öğrenci ve toplumun tüm kesimlerinden aldığımız güçle bugün karşınızdayız.
Kamu Konfederasyonlar Platformu olarak; milyonlarca yurttaşımızın elinden aldığınız hayat standartlarını ve yıllardır uğradığımız hak kayıplarını iade edene kadar mücadele etmekten vazgeçmeyeceğimizi buradan bir kez daha ilan ediyoruz"denildi
Mart ayı enflasyon rakamlarını değerlendirdi
“Kamu Çalışanlarına Seyyanen Artış İstiyoruz”
Çadır Sınıflarındaki Akranlarına Su Desteği
“Yetkiye En Yakın Türk Büro-Sen’dir”
Tüm sağlık camiası; Tek kalem maaş istemektedir
“Tedarikçim Deprem Bölgesinden”
“Kadroya Geçişte Ek Şartlar Getirilmemeli”...
ŞEKER FABRİKASI MAKİNA PARKINI GÜÇLENDİRDİ...