Ölgün açıklamasının devamında, “Yükseköğretim Kurulu (YÖK) tarafından, pedagojik formasyon eğitimi kapsamındaki seçmeli derslerin, örgün eğitimdeki üniversite öğrencilerine üçüncü yarıyıldan itibaren verilmesi kararlaştırılmış ve kararın ayrıntıları kamuoyu ile paylaşılmıştır.
YÖK’ün kararına göre, Millî Eğitim Bakanlığı (MEB) Talim ve Terbiye Kurulunca belirlenen öğretmen yetiştiren fakülteler dışında formasyon eğitimi alınabilen alanlardaki fakültelerde, bu alanlar için örgün eğitim ve öğretim süresi içinde pedagojik formasyon eğitimi verilecektir.
YÖK ve MEB’in öncelikli işi, yıllardır öğretmen olarak atanmayı bekleyen 500 bini aşkın işsiz öğretmenin atamasının nasıl yapılacağını planlamaktır. Türkiye’de öğretmen açıklarını kapatmak için üniversitelerden başlayarak kapsamlı planlamalar yapılması gerekmektedir. Bunun tam tersi adımlar atarak eğitim fakülteleri dışındaki diğer fakülteler için açılan pedagojik formasyonun 60 kredilik seçmeli dersler üzerinden lisans programlarına dâhil edilmesi, eğitim fakültelerinin dışında neredeyse tüm fakülte mezunlarına öğretmenlik yapma imkânı tanınması anlamına gelmektedir. İsteyen herkesin pedagojik formasyon derslerini seçmeli olarak alabilecek olması, eğitim fakültesi öğrencileri açısından ciddi hak kayıplarına yol açacaktır.
YÖK’ün belirlediği ölçütlere göre, açık öğretim ve uzaktan eğitim programı kapsamında olan öğrencilerin de artık mezuniyetlerinden sonra pedagojik formasyon eğitimi alabilecek olması, iktidarın öğretmenlik mesleğini “herkesin yapabileceği basit bir iş” olarak gördüğünü göstermektedir. Pedagojik Formasyon Eğitimi Programı, açık ve uzaktan eğitimle yürütülmeye uygun bir program olmamasına rağmen, böylesine bir kararın alınması tam bir skandaldır. Bu kararın uygulaması fiilen eğitim fakültelerini ve öğretmenlik mesleğini bitirmek demektir.
Ülkenin ve eğitim sisteminin ihtiyaçlarının dışında belirlenen söz konusu YÖK kararının anlamı, isteyen herkesin seçmeli ders alarak öğretmen olabilmesinin kapılarını ardına kadar açmaktır. Bu kararın en somut sonuçları öğretmenlik mesleğinin daha da değersizleşmesi ve işsiz öğretmen ordusunun hızla büyümeye devam etmesi olacaktır” diye konuştu.