Ölgün açıklamasının devamında şu ifadelere yer verdi; “ Anayasa Mahkemesi’nin “Bu Suça Ortak Olmayacağız” bildirisini “düşünce ve ifade özgürlüğü” kapsamında değerlendiren kararına ve imzacı akademisyenler hakkında açılan ceza davalarında verilen “beraat kararlarına” rağmen OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonu, “kurum kanaati” gibi hukuki hiçbir geçerliliği olmayan yapay gerekçelerle imzacı akademisyenlerin maruz kaldığı hukuksuzluğu ve eziyeti “meşru” görmüş, göreve iade taleplerini reddetmişti.
OHAL Komisyonu kararlarına karşı Ankara’da yetkili kılınan idare mahkemelerine açılan davalarda da mahkemelerin kurumlardan istediği bilgi ve belgelerden de yürütülen sürecin hukuki dayanaklardan yoksun olduğu her defasında gözler önüne serilmişti.
Nihayet, Ankara 21. İdare Mahkemesi, bir ilke imza atarak, “Bu Suça Ortak Olmayacağız” bildirisinin imzacısı olan bir akademisyeni görevine iade ederek bunca zamandır yaşananların hukuksuzluğunu hükme bağladı. Sözü edilen kararda kısaca ve özetle;
İlgili davanın, OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonu’nun verdiği ret kararının, idari işlemin unsurları yönünden yargısal denetiminin yapılmasından ibaret olduğu,
Göreve iade talebinin ret gerekçelerinden olan “üyelik unsurunun” cezai bir kavram olması nedeniyle idari yargı mercilerince denetiminin yapılamayacağı,
Davacı hakkında “irtibat/iltisak”a dair başkaca bir “bilgi/belge” sunulamadığı, bu açıdan dava konusu idari işlemin sebep unsurunun bulunmadığı,
Anayasa Mahkemesi’nin “Füsun Üstel ve diğerleri” kararındaki tespitler ışığında dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı belirtilerek, dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Görüldüğü üzere, bildiriye imza attıkları gerekçesiyle ihraç edilen akademisyenlerin ihraç edilmelerine dair hukuki hiçbir dayanak bulunmamaktadır.
Eğitim Sen olarak ifade etmek isteriz ki söz konusu karar geç kalmış, çekilen eziyetlere dair adaleti tesis etmese de oldukça önemli bir karardır. Bu karar, ihraç edilen imzacı akademisyenlerin her biri için hayat bulmalı ve akademisyenler görevlerine iade edilmelidir. Bunun gerçekleşmesi için de sendikamız tüm örgütlü gücüyle mücadele edecek ve süreci yakından takip edecektir”